Küsmüştüm; aşka
Sevmeyecektim, kimseyi
Ve ta ki
Karşıma sen çıkana kadar
Nasılda keskindi; görüşlerim
Yalın sözcüklerle konuş
Evet; yalın, yalan değil
Sevdiğini açıkça söyle
Yalana verme meyil
Yalın sözcüklerle konuş
Yalnızlık çökünce
Bir şeylerin eksildiğini fark edersin, kendinde
Zaman, zamanından koparmış
Sevda hüzne batarmış
Yalnızlık çökünce
Bir yama daha ekledim, gecelerimde ki yıldıza
Çekip aldım düşlerimi, gömdüm içimde ki yalnıza
Canımı acıtsa da, kızamıyorum atlas çuvaldıza
Yamalı düşler kuruyorum, delinmiş bulutlara
Müsavi saydım karanlığıma, resmimde ki gülüşlerimi
Yanık kokusu geliyor, yakın bir yerlerden
Mutfak yangını mı, alev telaşı mı?
Yanık kokusu geliyor, çok derinlerden
Asit yağmuru mu yoksa yürek yangını mı?
Köz misali oturmuşken ateş içime
Ürperten bir soğuk yayıldı; Karadeniz'den
Bekleniyordu sanki, öncesinde derinden
Çivisi çıktı dünyanın, Ukrayna denen yerinden
Savaşın Dünya Üçlemesini yaşatıyor, Ukrayna
Sarı, mavi renkli bayraklar sallıyor, Ukrayna
Senin mi sandın, o nefesi, sana emanet
Emanetler için kaldır ellerini, aman et
Zincirinden boşanmış bak, türlü afet
Ya Rabbi; sen cümle ümmetimizi af et
Yaşadığın coğrafya, aslında bir kader
Sevda pınarımdan içeler
İçeler de kendinden geçeler
Uğrunda şu canım biçeler
Yar haberim aldın mı
Diller tutula, gözler oyula
Yaşlılık başa bela
Başlar, her türlü arıza
Ağırlaşır vücut birden
Anlatamazsın, oğul kıza
Göz görmez, iner perde
Yazar
Bazen, doğadan esinlenerek yazar
Bazende, aşka nazire yapar
Yazar
Döker kağıda yüreğini, aldığı kadar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!