Kar tanesi misali, farklı bir desen
Buzulsu ve soğuk, nefesleri kesen
Elma kurdu gibi, dertleri yesen
Muhafazaya muhtaç, kristal kalp
Bulamazsa sevgiyi çabuk erir
Torniston sevdalar, yıpranmış ve yamalı
Oduncu gömleği gibi, ekose tüylü damalı
Dertleri taşıyan, çilekeş bir sevda hamalı
Sanki makaraya dolanmış, acılar sarmalı
Yüzeyden derine iner, ihanetin girdabı
Önceleri içtiği
Anasının ak sütüydü
Biberon mayasında
Büyüdü, kola içti
Sonra aslan sütüne döndü
Tanıdığım sen lazımsın bana
Öteki sen değil
Nasılda değiştin, yıllar gibi
Vermiyorsun meyil
Kırılacaksa koldaki yen
Aşk önünde eğil
Kim inanırdı; söylediklerinde
Çeşit çeşit oyuncak
Çocukluğumu çalacak
Gençliğime zehir olacak
Ve benden parça kalacak
Oyuncak
Daha dündü, şehit olduğun gün, hüzünle cenazende saf tuttuk
Yazdığın kahramanlıkla, sen saydık kendimizi egomuzu avuttuk
Memleket müdafaasında Türklüğü'müzü şerefle anlattık durduk
Ve hak etmediğin halde, geçen zamanda adını çok çabuk unuttuk
Ders kitaplarında okumuştuk namını, hikaye gibi geldi inan bize
Perde
Aslında her yerde
Bakmasını bilmek lazım
Belki de yağlı boya resimde
Tülden ibaret değil perde
Vatan güvenliği gelemezdi, asla ihmale
Halbuki ülke gelmişti; bitik bir hale
Olmuşken tarihinde ki en büyük kale
Bu amaçla başlamıştı; milli mücadele
Yedi düvel bu vatana, ayaklarını basmıştı
Tibet’te okunmaya başlanmıştı
Naacal Tabletleri
Naga Maya’dan yükseldi
Onbeş bin yıllık sabretmeleri
Gobi, Uygur’undan almıştı gücünü
Saçlarım dalgalanırdı
Sahil bankında otururken
Hep denize bakardı gözlerim
Gökyüzüyle aynı çizgide dururken
Çok sık gelirdim bu kıyıya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!