İsmail Yiğit Şiirleri - Şair İsmail Yiğit

İsmail Yiğit

Hor görülen işlerin anlamı bu fasılda,
Elmas kadar süsü var yerde çakıl taşların.
Emeği var, bızı var, kızın sazlı hasırda,
Yüksekten uçuşu var düşen kuru yaprağın.

Sade bu devir değil, böyledir her asırda,

Devamını Oku
İsmail Yiğit

Muradım aşkımı yazmak olmasa,
Ben kimim, ustaca şiir yazmak kim?
Üstelik bir de bu köylü ağzımla,
Yüzüne tükürürdüm ben şairliğin!

Devamını Oku
İsmail Yiğit

1

Vatandaşın sofraya koyacak tası yoktu.
Yaşamak insan için cana saplanan oktu.
Sevmek garibana da bahşedilen bir haktı;
Kimi şairler halkı bu yolla uyuttular.

Devamını Oku
İsmail Yiğit

Her vurgun yiyişimde temayülüm genedir.
Sana selam söyleyen yılan değil, dil.
Yeni görmedi seni, bekler otuz senedir.
Gönlüne hoş gözüken yaban değil, dil!

Önüne düşmeyen zar düşeş olmaz, geledir.

Devamını Oku
İsmail Yiğit

Allah, ya göze verir anlama kudretini, içindekini,
Ya dile verir anlatma kudretini, üstündekini!
...
Ya gözüm seni gördüğü gibi görsün dünyayı,
Ya dilim seni herkesi anlattığı gibi anlatsın.
...

Devamını Oku
İsmail Yiğit

Öyküm bu:
Ben görmezsem baban olsa fark etmez,
Benden başka erkeğin önünde salınırsın.

Korkum şu:
Güzelliğin yüzünden kibir seni terk etmez,

Devamını Oku
İsmail Yiğit

Önceden aynalara bakmaya erinirdim,
Artık aynalar bana gülümsüyor, bilmezsin…
Hasretinden mi benim sana benzemem dersin?

Her daim yokluğundan yüreğim yanar kor kor,
Güzel, seni görmeye can dayanmaz; bilmezsin…

Devamını Oku
İsmail Yiğit

İstedim ki dünyada adım hiç anılmasın,
Ah etmesin ardımdan odama kapattığım.
Kızlar bakımlı görüp ola ki yanılmasın,
Kar beyazı saçımdan bilinsin sakatlığım.

Anam doğurdum diye diz dövüp darılmasın.

Devamını Oku
İsmail Yiğit

Bir göğse yaslanırsın salkımda pul olursan,
Rahmette ıslanırsın balkonda çul olursan.
Bal gibi uslanırsın, şer elde kul olursan…
Yaşadığım her yergi bir şey öğretti bana.
İş olsundan vermiyor Tanrı bela insana!

Devamını Oku
İsmail Yiğit

Taş mezar oyulacak yer kalmadı tarlada,
Bir avuç toprak için adam vurur erlerin.
Her mekanda aynıydı, farklı değil burda da,
Zenginde de “Al! ” oldu “Karşılıksız ver! ”lerin.

Her sefer biz kaybettik attığımız reylerle,

Devamını Oku