İsmail Yiğit Şiirleri - Şair İsmail Yiğit

İsmail Yiğit

Bir sözüm var bir kâğıda yaz, güzel:
Seni sevse beş bin erkek az, güzel!
Duydum birisiyle yaşıyormuşsun,
Bu tavrın diğerlerine naz, güzel…

Yolda güzel görsem, sormam kimindir,

Devamını Oku
İsmail Yiğit

Sus konuşma güzelim.
Sesini biri duyar kendinden geçiverir.
Bir başkası sözünle yaramı deşiverir.
Ağaçtan nefesinle bir yaprak düşüverir.

Sus konuşma güzelim.

Devamını Oku
İsmail Yiğit

Bir taş düşer gölü taşırır bazı.
İnsan raydan çıkar şaşırır bazı.
Felek verir kulu şişirir bazı.
Gördüm hayat insana hoş oyundur,
Güzel de ot için koşan koyundur!

Devamını Oku
İsmail Yiğit

Şu kısık gözlerime gül gelir boyan,
Sende var duyduğum tek misk-i amber.
Bir eserdir pazardan alınmış oyan,
Tek nefesin büstüme can katar dilber!

Benim için dünyanın her veçhi çile,

Devamını Oku
İsmail Yiğit

Ne geçti elimize yaşadık ta otuz yıl?
Ne zengin koca bulduk, ne giydik bir gelinlik...
Bizim için çalmadı, bir davul, kırnata, zil;
Ne zırnık saygı gördük, ne de bir yurt edindik!

Devamını Oku
İsmail Yiğit

Dedem bana hikâye anlatırdı, Manolya:

'Modern çağ açan ilim kitapta şirazdandır.
Yeni yavruya sebep ağaçta kirazdandır.
Her canlının doyumu fazla değil, azdandır.
Baharın bereketi sıcak geçen yazdandır.'

Devamını Oku
İsmail Yiğit

Bıraksaydın bir koyda yer yoktan sürünseydim.
Karnımı zor doyurup her çoktan yerinseydim.
Bin parçaya bölünüp kırk surat görünseydim.
Yüce hislerden uzak kart bunak gömülseydim:

Rab! Sen soktun gönlüme asilce bin bir murat,

Devamını Oku
İsmail Yiğit

bir deniz...
nur beniz...
bilmem fayda eder mi,
sizin bunu bilmeniz?

bir deniz...

Devamını Oku
İsmail Yiğit

Bulmadım yüksek verim.
Ölmemek için yerim.
Hazır toprakta yerim,
Taş koyarım üstüne.

Yok önemli başarım.

Devamını Oku
İsmail Yiğit

Ne sarardı kurudu, ne yemyeşil kaldı dal.
Ne tatlısız yaşadı, ne tattı bir parmak bal.
Ne güç kuvvet tükendi, ne kaldı bir parça hal.
Gördün ya seni bana unutturmadı bir yıl!

Aksi doğru değildir, gün gelir, durmaz, geçer.

Devamını Oku