Mavi ve alacakaranlık
sessizliğin içindeyim.
arıyorum ayak vuracağım dibi,
Ama; ölülerim o kadar uzak ki!
Hep yol bitmeden uyanıyorum
halsiz ve yorgunum.
Benim için o kadar özelsin
Sen bile bilmiyorsun
Gönlümdeki tek güzelsin
Sen bile bilmiyorsun
Başını çevirdiğin yerleri
Bir tazı ile geçirdim yazı
Bir yazı ile açıldı kapı
Şippadanak şippadanak
hey.
Kapının ötesindeki adamlara da
Sen bana geçsin
Ben sana erken...
Son nefesim gelsin
İsterim seni severken
Karanlıkta buldum seni
Olabilecek en son sene.
Olabilecek en son gün
Tam bu anlardı.
Sanatçısı izliyordu çaresiz.
Üçbinikiyüz kadar kuş
Şaşırdılar göç yolunu
Mizanım donduğunda kıştı
toy bebekler soya karıştı.
tek bir resmini bulamadan
yeni mahkum taze gözlerde.
çarşaf yıllarım kırıştı.
Labirentleri hayatımın,
gözyaşlarıyla dolarken...
oluşan girdabımsın sen.
bazen
Ahududu çilek aromasında
bazen bir suçlunun
Her durakta sen vardın.
Sen varsın diye indim.
Bu durakta seni göremedim.
Ve bundan sonra...
Ben hep trenlerdeyim.
Gelde bağlanma öyle körü körüne.
Yaradana Şükret hayıflanma güne.
Elmaslar Pırlantalar döşemiş
Sırmalarla bağlayıvermiş ömrüne.
Gelde bağlanma öyle körü körüne.
Etindir canındır kanındır.
Unuturum sanma seni
İçimde saklı mührü cansın.
Sensin aklımdan çıkmayansın.
Ta ki kesilir mürekkep kesem.
Vurmaz bu yerlerde
Ne isin var dersen...
O zekasına bir türlü ulaşamadığım ender insanlardan biri
O hayatımda örnek aldığım ışığım
O çocuk kadar saf temiz, iyi kalpli ve bir o kadar dürüst, sevdiklerini asla ezdirmeyen onlar için her türlü fedakarlığa hazır arslan yüreklim
O gerçek bir hümanist, o gerçek bir vatansever, inan ...