Melek gelemez yerine
Ulaşılmaz değerine
Nefes gibi ciğerine
Doldur beni doldur beni
Aciz kaldım anlamaktan
Yüreğim beynime küstü küseli
Vicdanım kör/topal eli asalı
Dümeni bozulmuş sandal misali
Kayalarda parçaladı sel beni
Taş gibi duygusuz olsaydım keşke
Sıkıştı göğüs kafesim
Bağırsamda çıkmaz sesim
İçinde kalsın hevesin
Bekleme yar ben gelemem
Gönlüme vuruldu tuzak
Esti seher buram buram
Kokusundan seni soram
Yüreğimde gizli yaram
Bekletme yeter yeter
Bülbül küs olurmu gülle
Derdim çoktur anlatamam birtürlü
Hüzünle içime döker ağlarım
Feleğin şu tokatından ötürü
Masumca boynumu büker ağlarım
Selamı sabahı kesti kibarca
Bir gecede karmı yağmış başıma
Yüreğimin akı vurmuş dışıma
Birandamı geldim altmış yaşına
Soruyorum aynalara bu benmiyim
Dertlerin yükünden belim bükülmüş
Yüreğimde çıkan ender tomurcuk
Gülüşün ellere,nazın banamı
Gözler billur billur mavi bir boncuk
Baharın ellere güzün bana mı
Ben de yaratıldım, ruh ile tenden
Kaderim karadır, farkım bu senden
Nolur gözlerini kaçırma benden
Artık dayanacak gücüm kalmadı
Sözün kılıç gibi yaralar beni
Bilmem şu feleğin derdi ne benle
Birtürlü bakmıyor yüzüme benim
Dostluk kurulurmu,buğuzla kinle
Nedense inanmaz sözüme benim
Ne döneklik ettim ne yalakalık
Yine beynim karman çorman
Saat durdu geçmez zaman
Dizim de kalmadı dermen
Bu gün uzadı geceler
Uyku girmiyor gözüme
küstürse de gönlünü kırsa da kalbini
barış barış barış
hiçe saysa da kıymetini
altın yere düşse ne olur ki
ne olursa olsun kahretme
Mevlana demiş yüz kere tövbe etsen de
özüne dön kendini maffetme
barış barış barış
yarışacaksan barışmakta yarış
o etmiş ...
küstürse de gönlünü kırsa da kalbini
barış barış barış
hiçe saysa da kıymetini
altın yere düşse ne olur ki
ne olursa olsun kahretme
Mevlana demiş yüz kere tövbe etsen de
özüne dön kendini maffetme
barış barış barış
yarışacaksan barışmakta yarış
o etmiş ...