Ayrılık derdine düşünce gönül,
Yürekte bir ince sızı belirir.
Karanlık çökünce aralanır tül,
Gözyaşı gizlenir, izi belirir.
En aranan insan olur postacı,
Ben herhalde fazla yaşamam,
Bunu hiçbir tasası olmayan,
Kedi cinsinin,
Ortalama ömürlerinin,
Yirmibeş-otuz yıl olduğunu,
Bir yarışma programında,
Çocuğun sesinde hüzün saklıydı,
Titredi, yutkundu bir iki kere...
Neyin var, ne oldu diyecek oldum,
Çakılıp kalmışım epeyce süre.
Gariplik künyedir, gözde gizlidir,
Dağdandır,
Bu mor gül buralı değil,
Acep hangi dağdandır?
Kız gözlerindeki hüzün,
Söyle hangi vedadandır?
Düşündün mü çocuğum,
Bir günlük ömür için,
Kelebek neden doğar?
Birkaç saatlik bahar,
Kimin işine yarar?
Bazı evler virane,
Bu gün yine Filistin'de,
Yirmi dört ceylana kıydılar.
Bir körebe oyununda,
Dünyanın, gözleri bağlı,
'Kör ebe' olduğu bir anda...
Takıp takıştırmışsın, allı pullusun,
Bu dünyada kimler bahtiyar olmuş?
Yanağı bal, gamzesi al güllüsün,
Bu dünyada kime bahtı yâr olmuş?
Mahallemizin arnavut kaldırımı,
Seçim yatırımı kâbilinden bir düşünceyle,
Hoşnut bakışları altında ahâlinin,
Sökülerek değiştirildi bugünlerde...
Bekledim başlarında kaldırım işçilerinin,
Kardeşinin doğmasını,
Dört gözle bekleyen kızım,
Anlayamamış olacak,
Muzip şakasını komşumuzun,
Bir bir toplayıp ortalıktan,
Kralım,
Kralsın,
Kral.
Bırakın bu emperyal ağızları,
Sınırları Avrupa saraylarında,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!