İsmail Güçtaş Şiirleri - Şair İsmail Güçtaş

İsmail Güçtaş

Ayrılık derdine düşünce gönül,
Yürekte bir ince sızı belirir.
Karanlık çökünce aralanır tül,
Gözyaşı gizlenir, izi belirir.

En aranan insan olur postacı,

Devamını Oku
İsmail Güçtaş

Ben herhalde fazla yaşamam,
Bunu hiçbir tasası olmayan,
Kedi cinsinin,
Ortalama ömürlerinin,
Yirmibeş-otuz yıl olduğunu,
Bir yarışma programında,

Devamını Oku
İsmail Güçtaş

Çocuğun sesinde hüzün saklıydı,
Titredi, yutkundu bir iki kere...
Neyin var, ne oldu diyecek oldum,
Çakılıp kalmışım epeyce süre.

Gariplik künyedir, gözde gizlidir,

Devamını Oku
İsmail Güçtaş

Dağdandır,
Bu mor gül buralı değil,
Acep hangi dağdandır?
Kız gözlerindeki hüzün,
Söyle hangi vedadandır?

Devamını Oku
İsmail Güçtaş

Düşündün mü çocuğum,
Bir günlük ömür için,
Kelebek neden doğar?
Birkaç saatlik bahar,
Kimin işine yarar?
Bazı evler virane,

Devamını Oku
İsmail Güçtaş

Bu gün yine Filistin'de,
Yirmi dört ceylana kıydılar.

Bir körebe oyununda,
Dünyanın, gözleri bağlı,
'Kör ebe' olduğu bir anda...

Devamını Oku
İsmail Güçtaş

Takıp takıştırmışsın, allı pullusun,
Bu dünyada kimler bahtiyar olmuş?
Yanağı bal, gamzesi al güllüsün,
Bu dünyada kime bahtı yâr olmuş?

Devamını Oku
İsmail Güçtaş

Mahallemizin arnavut kaldırımı,
Seçim yatırımı kâbilinden bir düşünceyle,
Hoşnut bakışları altında ahâlinin,
Sökülerek değiştirildi bugünlerde...

Bekledim başlarında kaldırım işçilerinin,

Devamını Oku
İsmail Güçtaş

Kardeşinin doğmasını,
Dört gözle bekleyen kızım,
Anlayamamış olacak,
Muzip şakasını komşumuzun,

Bir bir toplayıp ortalıktan,

Devamını Oku
İsmail Güçtaş

Kralım,
Kralsın,
Kral.

Bırakın bu emperyal ağızları,
Sınırları Avrupa saraylarında,

Devamını Oku