Telefonda görüşsek de az önce,
Kalemin, kağıdın yerini tutmaz.
Satır satır dökemezsen hasreti,
Yürekteki yangın bitmez, köz bitmez.
Yıllar sonra bu sana ilk yazmamdır,
Bir gamzen uğruna pârelendiğim,
O günler aklına geldikçe utan...
İflah olmamaya yârelendiğim,
O günler aklına geldikçe utan...
Saçlarına kurdeleler takardın,
İşve senin adın, naz senin adın,
Benim adım bundan böyle hasret yar!
Bahar senin adın, yaz senin adın,
Benim adım bundan böyle gurbet yar!
Böyle yapacaksa o vefasız yar,
Bir daha adımı anmasın, deyin.
Haber salın turnalarla dört yana
Ben kandım,başkası kanmasın, deyin
Aşkı nerden bilsin ana kuzusu,
Çocukluğumda,
Mahallemizde televizyonu olan
Birkaç ev ancak vardı...
Komşumuz Şahika yenge,
Televizyon izlemek için evine
Sokağına karanlıklar çökmeden,
Kapına gelmiyorsam, anla beni yâr!
Bir el, gökte lambaları yakmadan,
Kapına gelmiyorsam, anla beni yâr!
Yüreğimi kavuran, yakan adını,
Afrika'nın balta girmemiş ormanlarının
Muhteşem büyüsünü
İlk kez görüntüleyen bir programcı,
Artık gönül rahatlığıyla ilan edebilir:
Dünyada insanın kirletemediği, bakir,
İğne ucu kadar bir toprağın kalmadığını...
Annesinin karnını tekmeleyen bebeğim,
Dünyaya göz açmak için bu acelen niye?
Ne kadar dar olsa da yerin, bil kıymetini,
Doy orada şefkate ve katıksız sevgiye!
Dünyaya göz açmak için bu acelen niye?
Bende midir?
Sende mi, bende midir?
Aklım başımda değil,
Bir umut sende midir?
Sultanım olacakken,
Yar şimdi bende midir?
Yüzündeki her çizgi bin kahır taşır,
Geceyi, gündüze ekleyen annem!
Gözleriyle sever, dili dolaşır,
Her gece rüyamı yoklayan annem!
Yokluk çekmiş, bir çileli hâli var,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!