Nasihatim sana gel de bir dinle:
Her şeye maydanoz karılma gönül.
Biraz da barışık olsan kendinle,
Dert içinde yüzüp yorulma günül.
Gönül keyiflenip şaha kalkarsın,
Özleri bu,
Sözleri bu,
Cazları bu,
Nazları bu,
İzleri bu,
Bezleri bu,
Uzun süree görmediğim,
Dostlar merhaba merhaba.
Hal hatırın sormadığım,
Canlar merhaba merhaba.
Yollar gider kalpden kalbe,
Dalkavuk ne gezersin bir sağım bir solumda,
Temiz duruş kitaptır yıllanan şu dünyada.
Nice şeytani planlar kol kol gezer yolumda,
Bozuk maya bitaptır kıllanan şu dünyada.
Duydu ocağında hep yağ kaymak pişirirsin,
Terk edip giderken öldürdün beni,
Arama boşuna, dayanamazsın.
Pişman olur da bir gelirsen geri,
Hiç bakma kaşıma, dayanamazsın.
Giderken geride acılar kaldı,
Dost dost diyerek yaş geldi elliye,
Birlikte gülecek yüz bulamadım.
Şerlerden, zalımdan beni kolluya,
Beraber bakacak göz bulamadım.
Kulak verin dostlar gerçek sözlerim,
Aldatıyor vitrindeki mal bolluğu,
Kalkınmanın aynası değil, bilesin.
Yok edemedik gitti yoksulluğu,
Bu hayat bana zor geldi, bilesin.
Yoktur halkın derdine kulak veren,
Dinmedi ANAMIN gözünün yaşı,
Canımızdı; göçtü gitti dünyadan.
Dertlerden hiç eksik olmadı başı,
Kanımızdı; göçtü gitti dünyadan.
Onbir Kasım gece sıfır kırık iki,
Eser bağ bahçede bahar havası,
Yetişen filizi söker öldürür
Gülistan mekanda kanın davası,
Aniden ortaya çıkar öldürür.
Günümüzde bile çağın utancı,
Günümüz gençleri nere gidiyor,
Atasıyla dalga geçeni gördüm.
Kâmil ol, arif ol asap satıyor
Sıkışınca gözden kaçanı gördüm.
Sorumluluk nedir düşünmez bilmez,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!