ANAFOR
Kimse anlamaz halim,kimse bilmez hayalim
Öylesine derttir bu felaketler büyütür
Ne bakar kimse gözüm,ne tutar kimse elim
Baharlar olur feryat,emellerim üşütür
Türküler yaman söyler,işlemez olur telim
Sarhoşluk gezer gezer,sokağımda kıvranır
Meyhaneler süzülür sarhoş bakışlarımda
Bu zulüm bitmez azar,hayallerim bulanır
Izdırabım delirir nefsi yakışlarımda
Derdim dertler doğurur yeni dertler aranır
Tasavvuf diyarından nice Hallac çağırır
Dursun diye beklerim içimdeki bu sancı
Bir nebze o ...
Pek keyifliydik
Uzanır gecenin kollarına
Mehtapla eğlenirdik
Beklenmedik şiirler getirirdi rüzgâr
İllâki aşk olurdu yanı başımızda
İllâki hüzünlenirdik
Duyurur sesini en zalim ruha bile ney
Söylüyor taş plakta Tanburi Cemil Bey
Yine akşam tepelerden gülümsüyor kızıl
Uzayan ruhum engin güzellikler bestelemekte
Notalar yarım ve fısıltılarsa şarkı olmuş
Aşk asırlar tüketti tükenmeyi bilmedi
Gönüller sarhoş oldu aşk aşk diye ünledi
Hiçbir fani dünyadan bu çileyi silmedi
Ölenler gitti lakin aşk belası ölmedi
Ne beladır bu bela ah ne canlar inletir
Şimşekten nara alır sevdiğine dinletir
Gökyüzünü anlamsız bulutlar kaplamış
Yorgun damlalar akmada/kinayeli
Kuşlar derken/ümit derken
Poyraza ruhum yakalanmış
Gizli bir seferde kelimeler/kederler
Düşler saltanatından hazineler getirmedeler
Bir yangının en son saatlerinde
İstanbul dediler,beynimi içtim
İstanbul dediler,serimden geçtim
İstanbul,İstanbul,sen üç hecesin
Görmedim,bilmedim,hayal gecesin
…ve kalabalıklar başdöndürücü
İhtişamlı saatleriyle yaşlanmış bilge şehir
İstanbul mütebessimdi
Bir kahvede,dumanlı bir atmosferde
Seni düşünüyorum
Mısralar döktürüyorum
Aslında bu vakitler beni öldürüyor
Ben geceleri kardeş edinmişim
Üşüyorum
Gelip yanıbaşıma fütursuz öylece kuruldunuz
Gitmek bilmedi gözleriniz ve elleriniz
Nedendir bilmem yakalanmış ruhum
Tartamam ufkunuzda ağır hallerinizi
Gitmek bilmedi gözleriniz ve elleriniz
Gökyüzünün bakır rengini aldığı anlardan biriydi
Kuşlar uçuyordu derinliklerden sıyrılmış kuşlar
Kendimi boz bir toprağın koynunda yatıyor buldum
Çirkinlikler üstüne söylenmemiş sözler büyüttüm
Gel ey akşam gel koynuma çağlasın hülyam
Huzur renkleriyle baştan başa donatılmış bir bahçede
Yâr elimden tutmuştu,sürüklemekte şimdi gönlümü
Büsbütün sarhoş rüzgâr,eteklerinde bahar gezdirir
Şahane bir manzara âfâka seyreyliyor ömrümü
Ya şu an neylerim,saadet yüklenmiş bulutlar yakınımda
ARZIN ORTASINI MESKEN TUTTUNSA
ÜÇ ADIM ÖTEDEN SEZİLME OĞUL
BİR SÖYLEYİP İKİ KERE YUTTUNSA
MANANIN ALTINDA EZİLME OĞUL
HAKİKAT UFKUNDA AŞKIN BAĞINI
GÖRDÜN HEM ANKAYI HEM KAFDAĞINI
ŞİMDİ ELLERİNLE KESİP BAĞINI
NAMERT TESPİHİNE DİZİLME OĞUL
İRFAN OCAĞINDAN BİR ...
HEY KOCA DERYA...
20 YILLIK YOLDAN, VEGA YILDIZININ IŞIĞINI İZLEYE İZLEYE SAHİLİNE GELMİŞİM,HASRETİME BİRAZ TUZ BASMAK İÇİN..........NERDESİN.? ? ? ? C.VARLI
İrfancan Kardeşim,
Şiirlerini buradan okuyor, herkese öneriyor ve her kalabalık önünde şair İrfan Karapınar'dan bahsediyorum.(Gözün insanlık görsün)
Şükrü Gündemir