1992'de 'Sevdayla Çoğalan'ı yayınladım. Soyadı, fotoğraf, biyografi vs. kullanmadım; 'aslolan şiirdir, kimin yazdığının fazla bir kıymeti yoktur' fikrini halen savunmaktayım. Mallarme'nin de kendi adını cins isim, şiiri özel isim saydığını ise uzun zaman sonra öğrendim.
Şiir yazmaya 1994 yılında ara verdim -tam yedi yıl-; esasen ne yazmak ne de yazmamak iradiydi benim için. Kimilerine çok garip gelebileceğini düşündüğüm bu durumu çözümlemek için epey kafa yorup iyi-kötü bir sebebe ulaştığımdan açıklamakta hiçbir sakınca görmüyorum.
20 ...
madem aynalardan bakamıyoruz zamana
şiirleri de tersinden mükerrer yazmasınlar
uçurabilirim fakat sevgili yönetmen
1- dipnotlar sığmasa da olur
2- sunu'yu unutmayın
3- ötekini ekstrem bulduysanız vazgeçin
4- sansüre bilhassa karşıyım
iradenin asla nail olamayacağımız
tek biçimi:
Tanrısal olan
irtibatı, yaradılışımıza bahşettiği
bastığım diri topraktan
tansık gibi
gülümsediler bir an
ellerime alacağım ve hepsi beyazsa
çemberden kurtulacağım taşlar
moderne göre
bilinçdışı: gaf'ların
bilinç: temkin'in
...........................
.................
...........
hesaplaşma = e (paslaşma) x h*
* ne yüksekliğin simgesi olan h'dir ne de hesaplaşmanın ilk harfi
bu melun kadranda
aşıkmışız değilmişiz oynuyor
akreple yelkovan
havada tınılıyan yapraklar
hem etik hem patetik
ethos'tan ve pathos'tan yani
yüzünü güldürmeye ağacın
Hawking haklıdır
zaman'a ait olanın
'kısa tarih'i yazılabilir
münhasıran
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!