işte! yine
gerçek zamanların
kırılgan saygınlığını sarınıp
derinden vuran üzünçlerle
bitirdim günü
oysa sessizliğin
mor kadifesine bürünerek başlayan
kozmos içinde dolaşımlara
yeniden ve yepyeni başlangıçlara
tansığa açık bir pencereden
gölge kanatlar çırpınıyor heyhat
eski gülüşlerin ağulu boşluğunda
akrep kıpırtısız
anıları kopyalıyor yelkovan
esenlikle ısınan odada
ansızın doluyor gözlerimiz
bir gül sarı sarı düşürüyor tacını
azgınca üflemekte bacalara
ölgün yaprakları havalandıran
.................................arz bedene cazib
.....................................sermed hayale
ı.
tevessüdeymiş
üç kez ötüp susar
sabahın oklarını vuran kuş
alaca bir ormanı resimleyen saten
belli belirsiz kıpırdar
serin mayıs gölüdür o an
erden saatleri
düğümlemeden uyku
dört gözeden aktı
suskuyu besleyen su
birbirine benzeyen
ve derişen birbirinde
ne vakit geçsem
huşu içre
yazın bahçelerinden
biri özümden bedbin
öteki fikrimden
idanın havasıyla girmiştik
kabarıp köpürüşün
durulup sönüşün rengi
serin bir eve
sofadan önce taşlık
bir ben görüyorum
sahilde güneşlenen bahçeyi
yaldızlı giysisine bürünmüş
eğreltilerin okşadığı havuzu
ve balkonu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!