ı.
biriken balı bilginin
sızıyor sözcüklere
şiir şaşırmak mı
biraz da
..............................murat öksüz’e
bütünüyle çıplak değildi
kentin çınarları
aralık göğüne sarı serpen
unut kurşunu
oku unut
cazibe-i arzım
sen düşlerime gez
sevdalı nisyan
altüst ediyor iki ayrı bilinci
iki suyun arasında salınan
gün bitiminin görüngüleri
yer ile gök
var ile yok
Eski Desenler’de* Burhan Günel, sevdanın sonsuz geçmişten sonsuz geleceğe uzanan sürecini anlatıyor.
Okurken Melih Cevdet Anday’ın şu dizelerini anımsamaktan kendimi alamadım:
Kuşlar üçüncü zamanda ortaya çıktı
Aşk tebeşir çağında
Ben onu bunu bilmem
Bir Çözümleme Denemesi
dünyamıza giren, bize dünyasını açan, çok seven, çok sevilen ipeğe
Edip Cansever’in bütün şiirlerini ilkinden sonuncuya doğru (yayınlandıkları sıra ile) , hem eksiksiz hem de kesintisiz okuma olanağını sunan, talih değilse neydi? Aralıksız okuma, dünyasının bir panoramasını açarak duyguların(1) , ses, koku ve renklerin betimlenmesinde, eğretilenmesindeki yetisini fark etmeme neden oldu; not alarak okumaya ve ister istemez bu notları gruplamaya da.
Cansever’in renkleri: beril rengi, tirşe, lal, balığın ‘deniz içi’ rengi, lacivert, acı kar rengi, suyun akışı rengi, elektrik mavisi, pembe;
şiirin kıratı = q x h / t
q = şokun şiddeti
h = yükseklik
t = zaman
gün olur büyük yağmurlar yağar
düğmelerine dek erir önlüğüm
-eteğinden iğreti tutturulmuş-
içeri alıp karnını doyurursunuz
dörtgen masada dört taş
dörtyol ağzında dört kadın
ömür / ebed / araf / ben
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!