bir nan;
dilimi yara yara,
bir kan;
damarımı sara sara
dön diyor bir nida,dön!
ruhun ga'lü beladan,
nelerden vazdeçipte
vurulmuşum sana
sen bana bir gül bile olamamışken daha,
yeşiller içinde tomurcukken sen
bulutlar serpiştirmişti sevdamızı
adını ben koymuştum
batak yeri burası
dünden batmış bir beden
güneşde batmış derin sulara
hadi çıkar yüreğimi
alınma küflü aynalardaki tipsizliğime
pula dön denize düşersen
bilki:balık tutar seni,
taş ol; toprağa düşersen
hamurun çamurda, yutar seni
----gömdükçe tenini tozuna
savura savura mezara atar seni
sabredemez ki yanık sevdalar
iki dağı çalı tutuşturmaynan küle boyar
demedim mi gönül!
dinlemedin beni uslanmaz gönül!
yar süslenmiş dal gibi güle nazaran
yenice dönüş beyaz dağlardan
yeşile kaçış elleri kelepçeli,
saç bağı çözülmüş
beyazlar içinde bir gelin,
kırmızı güller yanıyor
yanağında al al,
rahat uyu döşeğinde anam
yastığına nem sindirme sakın,
ben kurşuna yanam,ben sılada yanam
bir kabusta uyanırsan,açıp avuçlarına gülerek bakın
bilki sıyrık yemiştir tenimiz,bilki çizik
biliyorum böyle değildi
seninle ilk tanışmamız
bilki;
önünde bir aslanın
boynu eğildi,
bilki dağı delen yüreğim
ılık suyuma kesme şeker koyduğum
çın çın çın vurarak kaşığını şerbetimin
çocuklar......siz çocuklar
kaç yudum bir seferide geçiktirir içimde
ağlamasın göğe bakan mavi boncukların
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!