Bana başka bir baharı çağrıştırıyor uykulu gözlerin...
Uyandığındaki ses tonun eski bir plaktan gelen büyüleyici bir ses..
Ve o canımı alan masum hallerin...
Huzur ve cennet bana hiç bukadar yakın olmamıştı..
Bugünün ve tüm güzel günlerin doğan en güzel güneşi...
Pencere kenarından sızan rüzgar ıslığı gibi...
İyim dediğim her yerde, toparlanması güç bir harabe'yim.
Her ne kadar söylediğim'e kendimi inandırmaya çalışsam da başaramıyorum..
Üzerimde kuru gürültülü nasihat sağnakları..
Kimsenin yanında olmadığını köşesine çekilince anlıyor insan..
Aslında ne kadar kötü oluna biliyorsa okadar kötüyüm..
Yarından beklentim kalmamış,
Hatırla...
Gün doğumunda, karanlığı ve aydınlığı ayıran çizgiye benzetirdim seni..
Onun kadar uzak, uzaklığı kadar sonsuz...
Bilirdim birgün gideceğini, giderken çok şey götüreceğini de...
Hani herşeyi bilirsinde, yinede eksiksiz yaşamak istersin ya hayatı...
Gülü dalında koparmadan koklamak...
Gönlüm müşkül, eyledin beni mecnun...
İftarında seni öpmediğim orucun..
Doymam sayarım aş'ım sensin..
Sevabını az sayarım açlığım sensin..
Aşkının yoluna meyil edeli..
Nerdesin eyy ayy....
Sende mi hak verdin onun gidişine, bu yüzden mi terk ettin sende beni..
Görmüyormusun!
tökezliyorum, ayağıma dolanıyor zifiri, düşüyorum dizlerimin üstündeyim, bedelini ödediğim bir sürü acı var kamburumda...
Yıkıldığımı, yanıldığımı görmüyormusun gecenin aydınlığı..
Bir bir yıldızlarda sönüyor bak..
Yoruldum...
Ruhumun öldüğünü hissedebiliyorum,
Düşüncelerim aklımı zorlayan birer pıhtı..
Çıkmaya çalıştığım sabahların geceden bir farkı yok artık...
Kafamdaki boşlukları dolduramıyorum,
Korktuğum herşey başıma gelmiş te,
Bilmezdim ki bu kadar yansın canım...
Hisetmezdim ayazı iliklerime kadar..
Şafak bu denli sökmezdi geceye..
Ürpermezdi içim seyrederken karşıdaki sokağı..
Ellerim kararsız kalmamıştı hiç ellerinden sökülürken...
Bilirdim avutmicaktı hiç bir bahane...
Birşey ya vardır, ya yoktur" ortası yok"..
Senin varlığın da yokluğunda yok gibiydi,
Bitişimiz senin zaferin,
Çabalarımın karşılığı ise kocaman bir mağlubiyet.
Bir hiçliğe mektuplar yazıyorum şimdi,
Satırları hüzne bulanmış, duygusu gri'den daha renksiz..
Şimdi sana desem ki seni çok özledim,
Bulutlardan kar olup yağar mısın üzerime?
Yada rüzgarlara karışıp,
Bir nefes gibi siner misin ciğerime?
Sana ihtiyacım var desem,
Kokuna ihtiyacım var desem,
Bi hayli zaman oldu..
Yada bana öyle geliyor..
Sanırım aşamadığım tek şey bu..
ne varlığında zamanı durdura bildim,
nede yokluğunda saatlere hüküm edebildim..
zaman sanki çakıldı ve geçmek bilmiyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!