Son durağa geliyor 20'li yaşlar treni
Seninle binmiştim sensiz gidiyorum
Epeyce bir yol aldım
İneceğim günü bekliyorum
Anlamıyorum bazen
Ömrüm mü çok zaman mı yavaş
Özlemek bir tek aklın işi mi?
Gözlerin özler, kulağın özler, kalbin...
Yani,
Her zerremin hakkı var seni özlemeye.
Hem bu eylemin bir vakti bile yok ki.
Öyle olur olmaz yerde oluveriyor işte.
Şu hayattan azıcık sevilip gidecektik.
Aşkı yaşayıp huzurlu yüreğimizle,
Mutlu anılar biriktirecektik.
Mutluluk sende kaldı anılarsa bende.
Her an bekledim vuslat vaktini.
Yağmur olsam, süzülsem yüzünden.
Avuçlarınla alsan şu ıslaklığımı.
Bir dokunuş,
Ancak bu kadar güzel olabilirdi.
Oysa, kayıp gitmeseydim gözlerinden.
Bir kar tanesi olsam mesela.
Kar yağar şimdi oralara.
Soğuktur, hissettirir ayazı.
Anılarımız vurulmuştur beyaza.
O halde gözlerime bak, uzunca.
Yeşillik katayım biraz ve sonra;
Baharı getireyim sana.
Gündüze değil geceye sor beni
Bu karanlığın içinde boğuluyorum
Saniyeler sanki geçmez saat gibi
Ben hiçbir köşeye sığamıyorum
İçimi parçalıyorum yırtarcasına
Aynaları bırak, gel bir de benden bak kendine.
Benden gör yüzünün en güzel, en saf halini.
Yüreğim manzarana ritim tutar bir halde;
Benden dinle dünyanın en tatlı ezgisini.
Sen bahçelerden gözüme değen papatya.
Bir yolcu olayım bu gece, vaktini bekleyen.
Geçmişle gelecek,
Düşümle kalbim arası.
Şimdi,
Gözlerin cam kenarı, seyreden ben
Beyaz papatyalar görüyorum,
Ne hevesim var şimdi ne de gücüm
Yorgunum sabaha taşıyan geceden
Bilsen, ne de tatlı geliyor artık ölüm
Sensizliği düşüyorum bir bir ömrümden
Susma! Alışamıyorum sessizliğine
Nerede güzel bir şeyler olsa şimdi.
Daha da özlüyorum o anlarda seni.
Konunun en gereksiz detayını dahi
Bir tek sana anlatmak istiyorum.
Ne zaman içim daralsa derinden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!