isyanın fitili bir kavganın başıdır bakışın
dağ başı yanlızlığı gonca bir gülün kokusu özlemin
gurbetin kaygısı Nasır tutmuş hayalin
Okyanus'tu yüreğinde çağlayan
Kafeste çırpınan özgürlük türküsü
Kuyuda yankılanıyor sesin yanlız kimsesiz...
Dağıldım ne olur topla beni
Yanlızlık dehlizinin içindeyim
Buruk şimdi tüm hayallerim
Sensizlik kıyısında takasız balıkçıyım
Fırtınalara karışık şimdi yarınlarım
Sözüm yetmiyor anlatmaya seni
Zorlu çoğrafyının insanıydık
Hep kanıyordu zayıf taraflarımız
Acımız çığlık sevdamız yok olurdu
Masumduk oysa yüreğimiz gibi
Ağır silahlara direnen bedenimiz
Sözle vurulup düşüyordu toprağa
Ey Yanlızlığımın misafiri gitme
Kıyında geziniyor yüreğimin hüznü
Sensizlik yağıyor üstüme
Islatıyor acı dört bir yanımı
Güneşim göç ederken uzak diyara
Üşüyor istikbalim......
Gece ay ve karanlığı örtüyorum yanlızlığımın üstüne.
Çırılçıplak çölün ortasında hasretin yanıbaşımda
Dön diyorum dön kimsesiz bir ölüm yakışmaz ikimize
Saatler hasreti mevsimler hüznü gösteriyor
Tarih kadar eski yaralarımız....
Geceye ve güne özlem şiirleri yağıyor üstümüze....
Bekliyorum gelirse eğer sapsarı kaçak tütünüm var saracak muhabbetin dibine varacağız.
Gelirse Demli bir kaçak çayın kekremsi tadını alacak eski günleri yad edeceğiz.
Gelirse Kadim dostları anacak birazda hüzne gark olacağız.
Gelirse ahmet kaya şarkılarını dinleyecek devrimcileri anlama çalışacağız.
Gelirse belki hiç konuşmayacak hâl ehlini taklid edecek sadece bakışacaktık.
Gelirse Gurbetin yanına hasreti koyacaktık
Gözyaşımda sakladım seni
Acımın tanıkları bir bir vuruldu
Sahipsiz hatıralarım var şimdi
Bakışların heybeme sığmıyor
Yürek ağır yürek yaralı...
Bir dağ olmalıyım
Sıla gurbete uzak
Hasret özleme dost
Rüzgarım silip almalı acıyı
Sonra bulut olup yağmalıyım
Kurumuş vicdanlara
Kaybolmuş eski bir zarfın üstündeki adresim
kendimi ararken köle pazarlarında
Çölün öte yakasında aranıyorum
Çığlık çığlığa sesimi kesiyor,
Tırmalayan kahkaha sesleri..
Haramiler tarihi silerken sessiz sedasız
Külleniyor ömrümüz
Bir baharın en onulmaz yerinde
Saçlarımız şahit hazanı yaşıyoruz
Eski bir plakta hüzzam çalıyor
Fasılda kavrulurken bu yürek
Dem pişmanlık, dem hüzün şimdi
ihsan merhaba ben gülseren nasılsın?
iletişimimiz koptu sandın ama bak sana nerden ulaştım
şiirini çok beğendim.
hoşçakal