Uzatıp kuğu boynunu
Menevişli sulardan
İncecik gülümsemeyi
Ya da
Geceye kalbini bırakan korsanların
Romantik söylencelerini düşlerdin
Anımsamamı isteme
Öyle bir ülke yoktu
Ölesiye yaşanan aşklar da
Göğsümüzü, acıtan esintilerine açtığımız
Akşamlarına dalıp dalıp gidilen
Sabahlarına vurgun
Felsefesiz düşüyor yapraklara çiy
Belirsiz yönlere uçuşuyor kuşlar
Sağanaklar boşalıyor ard arda
Caddeler bomboş
Yüzlerini kaçırıyor yağmur kaçakları
Yoktun aslında
Gözlerin hiç olmadı
Uyanamadığım bir düştün
Derin bir bıçak yarası
Durup durup kanayan
Ay olurum gecelere
Tütün dalına düşerim
Gün olurum zemheride
Gülün al'ına düşerim
Gül dalında güzeldir
Islak bir mendil gibi toplanıyor avuçlarımda
Yolların ıssızlığı
Bütün yolculuklar
Kanayan bir düş oluyor omuzbaşlarımda
Bir parça güneş kurutuyorum
Gözlerinin korunda
Yurt tutarız
Evrenin bir başka gezegeninde
Ak bir bulut gibi asılıdır mekanımız gökyüzüne
Biz Çinçinli çocuklarız.
Kuytu dam altlarında kesilir göbeğimiz
Sihirli bir zambak gibi açarken güneş
Eski damların ardından
Selvilere düşerdi ilk ışıkları
Temmuzun alacakaranlığında
Erkenden
Yeşil sarıya çalardı
Şirin'i olmadığın aşklar istedin
Sıkışıp kaldın yer-gök arası
Kaşlarını çatma, ey güzel çocuk
Sen hüznü de haketmedin.
Bugün senden haber geldi
Uzaklardan döneceğim demişsin
Bir yanlışlık olmalı
Sendeki adresim hükümsüz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!