Çare bulamadım gönül derdime
Neyleyim genç yaşta hal başa geldi
Daha doymamışken ata yurduma
Kader böyle yazmış yol başa geldi
Kimine geç verir kimine erken
Dünyanın işine bak
Aslan çanak yalıyor
Çakallar düze inmiş
Köyde kaval çalıyor
Gururunu incitmiş
Aylar oldu senden haber gelmedi
Küstüm kaşlarımı yıktım uşagum
Kader bir gün olsun bize gülmedi
Sabrettim dişimi sıktım uşagum
Hep bağrıma bastım kara taşları
Eğer bir gün kalırsan yalnız ve de sevgisiz
Çaresiz savaşırsan uykusuz gecelerle
Riyakar sevgilerden usanırsan bıkarsan
Uzaklarda olsam da yıldızlarla bir tutma
Başını yaslayacak gerçek bir dost ararsan
Seni seven biri var, bunu sakın unutma
Ortalarda dolaşmaz kötülük dediğimiz
Kiminin yüreğinde kiminin de dilinde
Narlara yasak kondu ayvadır yediğimiz
Simdi bütün yetkiler saçmalığın elinde
Sürekli her gece girer rüyama
Özlemle taşarım Karadeniz’im
Bedenim gurbette sürünür ama
Hep sende yaşarım Karadeniz’im……..İbrahim Yavuz
Oksijen deposu dağların senin
Ekmek parası için çıktığımız gurbette
Yediğimiz zehirli aş oldu anacuğum
Buna yaşamak dersen yaşıyoruz elbette
Kurduğumuz hayaller düş oldu anacuğum
Garibana rağbet yok parası olan veli
Alıp da bağrına bastımı seni
İstanbul nasıl bir ildir uşağum
Sakin ha merakta bırakma beni
Mektup yaz yüzümü güldür uşağum
Havalar soğudu, üşüyor musun
Bir kız sevdim beni gözü tutmadı
Söylediğim yalanları yutmadı
İkincisi alay etti burnumla
Şimdi arıyorum ben onu mumla
Biraz eleştirsen başlar ağıda
Bizim müteşair tozmuş gidiyor
Aklına eseni döker kağıda
Heceyi durağı bozmuş gidiyor
Kalemi elinde pusuya yatar
Sayın İbrahim Yavuz Kendine münhasır bir Karadenizli olmakla birlikte bir İstanbul beyefendisi.Türkülere borcumuz var derken,bizlere beslenme kaynaklarına borçlu olduğumuzu hatırlatması bir gönül borcunu vefalıca hatırlatmanın zerafetinide taşımakta.En önemli özelliği şovence olmayan bir incelikle d ...