Bir emekli maaşım yarı aç ben ve eşim
Emekliyim dedim ya boştayım yoktur işim
Ne cebimde param var ne ağzımda bir dişim
Bize de muz yemeyi nasip eyle Yarabbi
Dilerim besbeter olsun
Benim halime gülenler
şe dosta ibret olsun
Bu yıl başıma gelenler
Tuttuğum dallar kurudu
Çevresine salya salya kem sözü
Salıyorsa şayet, bizden değildir
Dünyadan giderken malında gözü
Kalıyorsa şayet, bizden değildir
İnsanız dünyada kısım kısımız
Öyle bir zamana gelip çattık ki
Yalan demeyenin toprak başına
Öyle bir çamura gelip battık ki
Haram yemeyenin toprak başına
Bazı gerçekler var görünmez göze
Acı bize haz versin
Yalım yalım yanalım
Söyle canım ne dersin
Yalım yalım yanalım
Engeller dizi dizi
Yorgunluğun üstüne iner göz kapaklarım
Açılır el değmemiş rüyalar ülkesine
Alır götürür beni ruhumda yatan peri
Geçmişten havalanan martıların sesine
Denize düşer ruhum yüksek kayalıklardan
Bunca çile çektim ömrüme yazık.
Koptu tutunduğum dal Cemil usta.
İçim kan ağlıyor moralim bozuk.
Söyle sende nasıl hal Cemil usta.
Dünya anlamsızdı hayaller boştu.
Sağlığın kıymetini ancak kaybeden anlar
Bugünün yarını var ikisini bir tutma
Yaratanın nezdinde aynıdır bütün canlar
Her sağlam bir engelli adayıdır unutma
Belki eksik bir kolu belki yok bir bacağı
Böler uykularımı bir hasret sarar beni
Dünyanın meşakkati sürekli yorar beni
Nerede bir dert varsa yoklayıp arar beni
Tecrübeyle sabittir dünya’da rahat olmaz……....Ozan mikdati
Baharda açan yaprak güz gelince soluyor
Ne pişireyim diye anamız şaşırırdı
Hazır yemektir diye zırıhta pişirirdi
Akşamdan hamurunu mayayla şişirirdi
Toz şeker bulunmazdı ey gidi eski günler.........Ozan Mikdati
Kıtlık senelerinden bak ne günlere erdik
Sayın İbrahim Yavuz Kendine münhasır bir Karadenizli olmakla birlikte bir İstanbul beyefendisi.Türkülere borcumuz var derken,bizlere beslenme kaynaklarına borçlu olduğumuzu hatırlatması bir gönül borcunu vefalıca hatırlatmanın zerafetinide taşımakta.En önemli özelliği şovence olmayan bir incelikle d ...