Şimdi aşka, acıya ve yaşamaya dair
Sesler yükselir her daim yüreğimden,
Bir an durur dinlerim onları sessizce
İnce bir ezgide keskin tını duyduğum
Heyecan içinde haykırırım dünyaya…
Uzun uzadıya giden ince kıvrım yollarda
Yok olur hayallerim peşi sıra yıkılarak
İçimde her daim bağırır yine sesler
Bırakma beni, bırakma dur diye diye…
Ruhumun karanlığında erir görüntülerin
Bir kuş uçumu mesafeden gelip
Maviliklere dokunabilen fırtına,
Uzun sıkıntılı bir yolculuğun
Habercisi olmuştun bir zaman…
Su damlası olup yüzüme dökülen
Bir bir eksiliyorduk biz her mevsimde sen yokken
Oysa ellerimiz kenetlenirdi nice ateşlerde ansızın,
Giderken sen başka bir griye çalıyordu zamanlar
Gözyaşlarımızı bıçak olup kesen ağırlıktı yaşananlar…
Ben sarayın tuhaf ve şaşkın soytarısıydım oysa
Biliyor musun? Bu fani dünyada
Hepimiz yolcuyuz sonunda nitekim.
Bu ülkede ise aynı kadere sarınıp
Yaşlanıyoruz bilmeliyiz hepimiz.
Aynı kaptan aşımızı birlikte yiyor,
Aynı pınardan içiyoruz suyumuzu.
Hatırlıyorum da…
Bir adım ötesine geçmiştin
Daha dün kör vicdanının,
Derinden kopup gelen sesin
Zorba etkisindeydi bedenin.
Kırık ezginin solgun ucunda
İçimde derin zamanlar çöküyor
Dar bir kafesin içine almışlar beni
Kuzeyin serin rüzgârı değsin yüzüme
Bulutun serbest bıraktığı her damla
Gözlerimden süzülsün yavaşça.
Karlı bir kış sabahının arsız piç ayazında
Hüzünlü şehrimin dar ıslak sokaklarını
Arşınlamaktaydım yine öyle bir zaman…
Çelik kor gibi yumruk olup, gelip vuran
Soğuk dağlamaktaydı yanmış bedenimi…
Duvarlardan yansıyan ışıklar
Tarif ederler seni zamansız,
Yaşananları anlatırlar sessizce
Gülümseyen daim nur yüzünle.
Ay ışığından saklardın oysa
Anadolu’yum ben, durgun dalgın
Gönüllerin sınırında tutunan,
Kederlerime inattır bu acılarım
İlmek ilmek dokunur hayatlara…
Kiraz ağacına bakıp gülümserim




-
Zerrin Zengin Dönmez
-
Nebahat Efeoglu Gür
-
Sait Kurupınar
Tüm YorumlarTanıtım yazınız çok güzel
Matem ... Yüreğinize sağlık
Şiire dönen kaleminiz herdaim var olsun.
Saygılarımla..