Hayat vurduğunda seni kör karanlıkta
Anlat bana sen nerelerdeydin,
Ucundan dokunduğunda azıcık hayat
Söyle bana sen nerelerdeydin.
Gökkuşağı renklerinde beliren hale
Ne olabilir ki koca dünyada
Hiç olarak yaşamak kadar
Zor yaşanan bir acı başka,
Anlatabilir misin içindeki
Dünyanın hiçliğini bana.
Gördükleri halde hiçliğini
Uzanmışsın yatağa yorgun
Göğsünde üst üste ellerin,
Gözlerin kapalı yarım uykuda
Kaybolduğun düşler içindesin.
Göz kapaklarını deler karanlık
Yıldızları arar gözlerin,
Acılara tutunabilmek seninle
Darağacında kırılmış tabure,
Gözlerde donmuş nemin izi
Ağır bir balyoz ayaklar kıran,
Zincir şıkırtısının sesi ellerde
Dudaklarda tadı gönül yarası.
Ölgün yüzler
Seni süzer
Kayıp gecede,
Can kayıp
Beden kayıp
Hayat kayıp.
Gözlerimin boşluğunda derinlerde
Bir ülke var görüyor musun.
Oynayan ve zıplayan, el ele
Çocuklar var sağlıklı gürbüz,
Anneler ve babalar mutlu
Görüyor musun…
Alma hayatı hafife
Hafife alma
Zindan eder zaman zaman sana
Dar eder sokakları.
Bedeninde sana hükmeder
Zaptedemezsin sen üzerinde omuzlarının,
-İz Süren Dörtlük-
Yalnızlığın peşi sıra aşk vardı
Yalnızlığa eşlik eden aksak aşk,
Dökülmüş sonbahar yaprakları toplardı
Aşkın eşliğinde yorgun yalnızlık…
Bir insan daha öldü ve gömüldü,
Artık kalbinin atmadığı yerde.
Parlak kozasına sarındı bir hengameyle,
Varlığını bembeyaz kaplayan sessizlikte.
Heyecanını sarsılan bedeninde aradı durdu,
Evrende duyuramadığı serzenişle.
Günışığını beklerken…
Korkularım şarkılar söyler
Gökyüzüne doğru haykırarak,
Hayallerim ete kemiğe bürünür
Yalpalarım duvarlardan sekerek.
Sessizce dönerim yine
Tanıtım yazınız çok güzel
Matem ... Yüreğinize sağlık
Şiire dönen kaleminiz herdaim var olsun.
Saygılarımla..