Cemreler düştü yüreğime,
Bahar dallarımı yeşertti,
Nefes almak anlam kazandı,
Gönül ebedi mabedini buldu.
Hakka tapan yürekler bir oldu, yürüdü.
Yürümek yetmedi, koştu.
Her yanım toprak;
Eşelenmek, kıpırdamak istiyorum.
Anlatabilir mi bu halimi kısrak?
İstikamet Kızılelma, birgün mutlak!
Mehmet, söyle! Leke götürür mü bu bayrak?
Ayyüce değil mi başkal!
Kaya parçaları ve toz yığınları,
Bir başka heyecan veriyordur
Meteorların açtığı çukurlar...
Merak eder de gidemezdik bir türlü
Nasip bugüneymiş,
Renk nasıl tarif edilebilir ki?
Adını başlığa koysam,
Dizeye tasviri sığmaz.
Rengin ve rengimi,
Limon çiçeklerinde görürüm.
Ağaç yapraklarında bulurum.
Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı son değil,
Bu uğurda ölen ‘hiç’ değil!
İtidal dedikleri korkaklığın eseri,
Durma! Cihan senin, sonsuzluğa ileri!
Vatan, bilinmez yazı
Sil bakalım silebilirsen...
Vatan, kördüğüm
Çöz bakalım çözebilirsen...
Yağ yağmur sen yağ…
Sen yağ ki temizlensin tüm dünya
Sen yağ ki kalplerin kiri arınsın
Öyle yağ ki sevinsin minik yürekler
Açsın papatyalar, çiçekler
Baharda çimde yürüsün böcekler
Yanmak güzeldir
Köz gibi
Tutuşmak güzeldir
Çıra gibi
Yanık olmak güzeldir
Aşkla, aşıkla
Cemre havaya, suya ve toprağa
Meltemin kımıltısında Sardunya
Taş bağırın yamacında açan Begonya
Çimenler arasından fışkıran Papatya
Keskin ama kırılgan!
İçtenliğin sırrında yine yaz çiçekleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!