Şeref bey bağının, yedivereni,
Can anası Nurten, güzele bakın.
Sevilmiş serpilmiş,nişan töreni,
Gonca güller bağlı, tacını takın.
Samet Duygu kardeş, ana kucağı,
Taşınır mal ile,evvel sayıldık,
Dediler hayıra, yor diye diye.
Taşınmaz kayıtlar, işe koyulduk,
Tapusu tahsisi, var diye diye.
Ahmet Ziyauddin,Gümüşhane'den,
Üniversitemiz hayırlı olsun.
Çağlara seslensin Bağlarbaşı'ndan,
Milenyum çağında yerini alsın.
Bekledik yıllarca irfan yuvası,
Edirne’den Ardahan’a,
Eğitimli olacağız.
Kastamonu Antalya’ya,
Taşınırı yayacağız.
İmza sirkü, tarih oldu,
Vakıf senin pikniği var,
Taşköprünün yaylasında.
İmdat hoca başkanı var,
Taşköprünün yaylasında.
Kur’an okur murat hafız,
Vakıf senin pikniği var,
Taşköprü'nün yaylasında.
İmdat Hoca başkanı var,
Taşköprü'nün yaylasında.
Kur’an okur Murat Hafız,
Gümüşhane müftülüğü,
Yola çıkıp revan olduk.
Dağlar aşıp öğlen vakti,
Gökçe köye varan olduk.
Cenazeye koşup gittik,
İmanı kâmilin niyazı şükür,
Tefekkür ruhuna haldir ya rabbi.
Rabbine iltica divana şâkir,
Saadet şerefe daldır ya rabbi.
Üç aylar gelince kandiller yanar,
Keşke diyen oldum dursaydın bende
Ay bacayı aştı söndürdüm seni.
Tanıdığım gibi kalsaydın bende
Gönlümün tahtından indirdim seni.
Saydırdın koyunu keçiler geldi
Mezarda bitmiyor hesap arkadaş
Dünya defterine benzemez iştir.
İkinci hayatın nasip arkadaş
Ya bahar mevsimi yahutta kıştır
İrade sahibi alıp satan kul
Beşikten makbere sal tahtası yol
Sabah erken kalkar,tarla sürerdin,
Yer içer dinlenir,sonra gülerdin,
Kişneyen dor atı,gider yemlerdin,
Baba niye geldin köyden şehire
Güler eğlenirken,koşar dururken,
Yaşlılık geliyor,var yavaş yavaş.
Çağlayan damarlar,kanı kururken,
Yaşlılık demine gir yavaş yavaş.