Son aylarındandı senenin,
İkibinli yılların dördü.
Bir salı sabahı,
Aylardan ramazandı...
İmsak öncesiydi,
Getirildi o KABEYE! ..
Aciz bir kulunum,
Çok kötü durumum,
Yardım et Yaradan!
Seninle güç bulurum…
Sözümün geçeri yok,
Bir aşk gömüldü gönüle,
Yasladı maziye kendini.
Gerçekler kaçtı gözlerden,
Çekildiler köşelerine...
Her şey geçmişte mi kaldı?
Ne zaman otursam,
Berberin koltuğuna.
Ak saçlarım düşüyor,
Kar gibi kucağıma…
Bir zamanlar tek tek,
Yaşım gelse de,
Dünyaya getirdiğin yaşına.
Bir sevgiliye versen,
Uçursan da yuvadan...
Sen benim anam,
Ben senin,çocuğun olucam! ..
Sana veda ederken,
Sakladım göz yaşımı.
Son tavafta dönerken,
Bastırdım gönlüme aşkımı.
Seninle yaşadım derken,
Bir ömre aldanmış gönül var sende,
Koyu bir karanlığa bakmış bir çift göz!
Bunca gerçeği kabullenmeyen beyninle!
Anlayamadığın yalın bir söz…
Yaşadığın her zerrede var olanı görmek,
Gözler bağlıdır hep kâlbe.
Aşk onlarla sahnede…
Bu iki kişilik oyunla,
Duygular perde perde…
Sahne açılır oyun başlar.
Benimle hiç işin yok,
Seni Allah(cc) affetsin!
Seni aklıma getirmem,
Günahın sana yetsin…
Bahaneler elbet var,
Seninle karşılaşacakmıyız?
Eskisi gibi bakışacakmıyız?
Ellerimizi uzatıpta,
Maziyi anlatacakmıyız?
Unuttuk mu aşkımızı?
guzel eser
kutluyorum kaleminizi ve sizi.tüylerim ürperdi inanın çok güzel yüreğinize sağlık...saygılar
Tebrikler üstadım.gönlüne sağlık iyi günler dilerim...tam puan