Sigaramın dumanı karışıyor trenin dumanına
Açıyorum kompartımanda çubuk şarabımı
Bir elimde kalem yazıyorum
Kondüktör geliyor biletimi deliyor
Afiyetler olsun deyip iyi yolculuklar diliyor
Karanlık geceyi yararak ilerleyen bir tren
Rayların ninnilerinde uyuyan yolcular
Geceyi ıslatan hafif bir yağmur
Damlaları temizlemeye çalışan silecek
Gözleri raylarda tedirgin iki insan
Geçmek bilmeyen saatler
Hani akşamları geliyorsun ya eve maskenle
Bende düşünmüyorum artık neredesin diye
Andersondan masallar anlatacaksın yine
İçimi acıtsada bende vazgeçtim artık
Konuşmuyoruz ki nasıl dinlesin kulaklarım
Dudaklarından aldığın nefes gibi çıkanları yalanlarını
Bu gece
Kulaklığınızı takın
Sevdiğiniz bir müziği hafiften açın
Ya Nazım'dan bir şiir okuyun
İstersen Sezai Karakoç'tan
Karşınızda mutlaka sevgilinizin resmi olsun
Tadı damağımızda kalan
Bir diş meyva mıydı aşk
Aklımızı alıp bize bir sürü saçmalık yaptıran
Bir galon şaraptı gençliğimiz
Her yudumunda sarhoş olduğumuz
Bir fıçı şaraptır ömür
İçmeye doyamadığımız.
Cebimde yokluğunu arıyorum sevgilerin
Bozuk para cebinde buluyorum suçlarımı
Ağaçların yapraklarından sesleniyorum
Bir kuş fısıldarken buluta bakıyorsun
Rüzgar esmiyor gülüşlerinde artık
Konuşmuyorsun gecelere sarılıyorsun
Sonra
Birden hüzünlü kahve gözlerinle
Karşıma çıkıyorsun
Gelenek ve göreneklere boyun eğip
Acılarını umutlarını gömerken kalbine
Kendinize güvenmeyip
Bakıyorum gözlerinden hüzün trenleri geçiyor
Bak üzüntüden saçlarına karlar düşüyor
Bırak artık dertlerini, gönder gitsin arkadaş
Renkler ve sesler yitiyor, günler bitiyor güz geçiyor
Kış geliyor artık neşelen biraz arkadaş
Vazodaki rengarenk çiçeklere bakıyorum
Gözlerini görüyorum kalemimin ucunda
Konuşuyorsun benimle canın istediğinde
Küsüyorsun bazen saatlerce yazmıyorsun
Pazar sokağından giderken
Yakalıyorum saçlarının ucundan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!