Kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
Ben ayrılıkların
Kimi insan ezbere sayar yıldızların adını
Ben hasretlerin
Nazım 'dan
Hüzün zaman zaman gelir...gönlümün kıyısına vurur
Şiir İlahi bir lütuftur.......................Fuzuli
Ya Rab;
seni bana anlatmaya elçi ne gerek.
şu havada uçan böcek,
şu deryada yüzen balık,
şu dalındaki elma,
şu topraktan fışkıran başak,
gözlerini kırmızıya boyadım ayrılığın,
saçlarını beyaz yaptım.......
nerdesin ey zalim yar,
her gece uykularıma girer,
gözlerime dolar, taşar,
yaş olur akar hasretin.......
ben ayrılığı bilirim gülüm,alışığım gidişlere,
gidiyorum demeden gidenlere de,
geleceğim deyip gelmeyenlere de,
ve hatta bekle beni,unutma diyenlere de alışığım.
ben ayrılıklara alışığım gülüm,
şu sol yanımdaki acı senin,
şakaklarıma yayılan ağrı,sen…
gözlerimde nemlenen hasret,
yüreğimde ağlayan sevda,sen…
bana beni anlat dersen eğer,
yazacak o kadar çok şey var ki sana dair,
söyleyecek o kadar söz var ki,
nereden başlasam diye düşünür dururum
karar veremem senin için,
o kadar çoksun ki bu gönülde,o kadar büyük…
tam geceye teslim etmişken hicranını,
hüznünün saati oniki yi vurmuşken,
ve gözlerimin ısrarı son demine gelmişken
gözyaşlarını akıtmamak için
gem vurmuşken tüm kederlerine gönlüm,
gecenin bu olmayacak zamanında,
olmayacak biliyorum,
kış gününde güneşli bir sabah
beklemek gibi bir şey,
seni beklemek….
gelmeyeceğini bildiğin bir yolcuyu,
bir gün, çıkıp gelirsem,
ve ansızın çalarsam kapını,şaşırma...
bil ki,hasretine sabrımın tükendiği zamandır,
o zaman……
bir gün, herhangi bir yerde
cam silen çocuğu gördüm,trafik ışığında
yüzü gülümsüyordu….
sordum camı açarak….mutlu musun?
elbette dedi,
çalışıyorum ve yaşıyorum…..
bana bir gün borç ver hayatından,
bir gün alacağın olsun 24 saat.
doya doya bakayım gözlerine,
eğer bakabilirsem…….
sımsıkı tutayım ellerini,
eğer terlemezse ellerim……
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!