Çarşıda, pazarda, yolda
Siyahta, beyazda,al’da
Karada, denizde, havada
Sevgi vardır, sevgi vardır
Ciğerde, yürekte dilde
Âşılar sultanısın
Sadıklar burhanısın
Dertliler dermanısın
Ya Mevlâna Mevlâna
Mâna kapısının çaldın
Tahtacılardan aşşağı gelirem
Düşinirem gara gara
Bir elim cebimde,öbüründe cigara
Atarabası gidir ögümde,soğan yühli
Yer çelpeşik,çamur
Ahşamdan beri yağir ander yağmur
Bezensin dem haneler
Dostum geliyor dostum
Toplansın tüm sevenler
Dostum geliyor dostum
Bütün hastalar kalksın
Her gün sitem, her gün gamdan
Kanım çekildi damarlarımdan
Usandım bu tatlı candan
Sözüm ona seviyormuş
Kaşın eğdi, gözün yumdu
Gül pembesi beyaz ipektir tenin
Geniş göğüslüsün, kuvvetli elin
Hak’tan sürmelidir siyah gözlerin
Okudum fermanı yanmadan olmaz
Kirpikler uzunca gür’dür sakalın
Hakkın nizamı kurulur
Küfür zincire vurulur
Zalimden hesap sorulur
O gün bize bayram olur
Hâber-i sâdıka hürmet
Aklın nimeti müsbetle menfi
Deryayı ilimde bulunmaz dengi
Bürünmüş tevhide nur olmuş rengi
Hüccet-ül İslâm, Gâzâl İmâm
Şöhreti şanı attı kenara
Aşk bir kör kuyudur
Zevk deryasında sonu yoktur
Aşk bir okyanus dolusu sudur
Acı tatlı hatıraları çoktur
Aşk bir Kaf dağıdır
Erişilmez, aşılmaz
Coşkun akan iki ırmak, buluştular haykırarak,
Safha safha, yaprak yaprak, uçtu aşk’a Mevlana.
-
Şems-i Tebrîzi’nin derdi, O’nu bulda sona erdi,
Hem sevdi, hem de sevildi, güldü aşk’la Mevlana.
-
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!