bir gün tenimize dokunmuştu ay
çekilmişti canlı cansız her şey yasal uykusuna
bir tek biz vardık,
hiç sönmeyen umudumuz
ve yaşama sarılan ellerimiz
acılar yüreğinde harman olur
umutlardan umudu,
güzelliklerden güzeli arar durursun...
arzuların kurcalanır,
sınırsız uzanışların başlar...
kendini sonsuzluğun ortasında
gitti birgün,
gitti de bir başka geldi yanıma
dedim ki n’ettin dostum, n’ettin?
sen böyle değildin giderken
böyle mahzun değildin...
dedim de hiç konuşmadı, anlatmadı derdini bana...
poyraz çığlıklı
bir fısıltı içimdeki
kaptırdım kendimi
yemsiz tuzaklara...
çekildi kuytusuna kan kokuları
geride toz bulutlarıyla arkadaş
üç dört yüksüz deve
ufukta göründü en can sırdaş
öptü uzaktan usulca merve
battı batacak güneş
ayrılıklar belimi büktü
henüz sütten kesilmiş bebeyken,
yıkılmaz yıkılmışlık üstüme çöktü
sam' lı sabahlara gebeyken...
gençliğimin pörsümüş yılları
bir su gibi zamana
geçer dediler inanmışım
meğer ben zamanın
uyuduğu zamandaymışım...
rezil oldum bir lanetlinin yolunda
sahteyle işim yok
bir üf, söndü mumlar
ve ansızın karanlıklar...
yine aynı gece korkudan
bayıldı insancıklar...
.................................
şimdilerde dikenli de olsa, olsun
açmış tomurcukları bir kırmızı gül
hüzünlü kızıl bir akşamüstü
pencereme baksın karanfil...
şimdilerde umutsuz da olsa, olsun
onlar vardı...
...ve onların olduğu zamanda
mışıl mışıl uyuyan sabahın
ayağını gıdıklardı sam yeli
mütâvazi doğan güneş'in
sinesine vururdu gölgesi
merhaba hüseyin bey şiirlerinizi begeniyle okudum.bir kısmını yüreğinize sağlık harika şiirler. sevgilerimle.yüreğiniz aydınlık olsun..