hani sahnede sessiz bir tiyatro oynar, konusu yoktur
senarist senarist değildir, oyuncular da oyuncu
içten pazarlıklı ve yapmacık dostlukların oynandığı
roller verilmişir oyunculara...
hiç şüphesiz ifa edilir sessiz tiyatro...
bu sene rahmet yağmamış memleketime
dolu düşmemiş
toprak örtünmemiş beyaz yorganını
dem'ini bekler buğulu Nisan'ın
avuçlaşır umutlar,
çatlamış tarlalarda yağmur tanelerini
sessizdi bugün
gönül rıhtımına yanaşan vapur...
uyuduğu an
akşam kızıllığında zaman
o açtı gözlerini
dokunamam günü geçmiş küflü mektuplarına
nasıl cümleler kurduğunu iyi bilirim
çiçeksiz bir ilkbaharın utanmışlığını
sevgisiz bir çiçeğin bitkisel yaşamını iyi bilirim
sevgimi çiçeklerle anlatamam
seni,
didik didik aradı yalnızlığım
pusuda kartalın
kuşkulu bakışlarında
perçinlemiş suskunluğumu
tek vücut uzanmış
ben ki ben insansız bozkırlarda kimsesiz bir çobanım
yayladır evim, yurdumdur köyüm
benzemez senin çiğnediğin topraklar
benim çiğnediklerime
tiksinme ve hatırla yeter,
acı vurmuş gecelere
raysız yürüyor kara yılan
bir gece
bir garip serce konuyor omuzuma
lekelenmiş gömleğimi yırtıyorum
böyle mi olmalıydı düşlerim
belki,
geçmişi çirkin yaşadım
çirkefleşmedim ama
benzi soluk cesaretlerim
bitmemiş cenklerin habercisi...
yaşam, sonsuzda iki dişli çark
tutun dişlerinden boşluğa sark
hey dingin semanın bulutu
kafanı kaldır tavana bak!
zaman asi,
kar yağıyor şehrimize
dağlara, tepelere yeryüzüne...
bir damlacık sızdı aşiyana
ve hoşgeldin dedik zamana...
felaketin habercisi sandılar,
merhaba hüseyin bey şiirlerinizi begeniyle okudum.bir kısmını yüreğinize sağlık harika şiirler. sevgilerimle.yüreğiniz aydınlık olsun..