Türkümüz söylenir inceden ince,
Bak mazide kaldı namımız bizim.
Yürekler oynardı türkü denince,
Şimdi duyulmuyor şanımız bizim.
Her şiveden makamları çalınır,
İçimden geçenler dilime vursa
Bu ne biçim iştir? Ey sapık derler.
Haklı sözün sonu ölüme varsa
Doğru dersin denmez, it kopuk derler.
Enine boyuna düşünüp dursam
Alıştıra, alıştıra,
Yavaşın da en yavaşı.
Bindirerek kırk katıra,
Yapar yurt bölen savaşı.
Gıdım gıdım hep istenir,
Modaya uyarak isyanlardayım,
Ne sorun çözüldü, ne dertler bitti.
Üstelik şimdi de daha zordayım,
Az bir ümit vardı kayboldu gitti.
Çözebilseydim ben kendi sorumu,
Yanık türkülerde andım adını,
Beni meftun etti ela gözlerin.
Gariban yürekle sevdim kadını,
Beni maznun etti bela gözlerin.
Sabırlarda pişti gönül, erdemli,
Bu gün ve yarınla dünde kaybolan,
Yaşamın sırrı nasıl olacak?
Hayata doğduğu günde kaydolan,
Bu gün bekliyor ki yarın gelecek.
Her şeyler başlıyor bildiği anda,
Bir boşlukta döner şu koca dünya,
Kim korur, kim tutar gelde inanma.
Gündüz ışığından geceye ayna,
Bunları da sen tesadüfmüş sanma.
Her canlıya rızık, gizli saklı da,
Behey hödük, herifler;
Aklı güdük herifler.
Ne söylese arifler;
Neden size etmez tesir?
Saplar bile saman olur,
Şimdi kalem elde öğüt yazarım,
Gençliğimi boşa geçirdim eyvah.
Günahları saysam ipe dizerim,
Ahmak bir kul gibi şaşırdım eyvah.
Kimse görmez dedim, haram işledim,
Ümitler yeis`e dönünce hepten,
İnsanlar ölüme koştu Gazzede.
Merhamet duygusu gidince kalbten,
İnsanlık ayağa düştü Gazzede.
Saldırgan, sivil`e hadsiz vuruyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!