Hülyalı Gönül Şiirleri - Şair Hülyalı Gönül

Hülyalı Gönül

ABANT

Abant’ ta bahar başka güzeldir!
Yeşil elbisesiyle süsler etrafını
Suyun üstündeki Nilüfer çiçekleri,
Salınır nazlı gelin gibi.

Devamını Oku
Hülyalı Gönül

Gülüm ben geldim. Haydi! Aç kollarını ve sarıl bana. Çok özledim seni. Can parem, ay yüzlüm. Yufka yüreklim…Gül dudaklım. Menekşe gözlüm…. Ben geldim. Haydi! Kalk!
Yalvarıyorum sana kalk.

Kalkmıyorsun ha. Tabii ki kalkamazsın. Dermansız yerdesin. Dönülmez yerdesin. Sen de isterdin, biliyorum. Bana sarılmayı, sevgini ve hasretini bana aktarmayı. İsterdin ama…..Kader!

Seni, çok sevdim be Gülüm. Hem de çok yıllar önce başladı bu nâr-ı ateş. Haberin bile yoktu o zamanlar. Nasıl olsun ki! Söyleyemedim. Hissettiremedim. Utandım. Sana, her bakışımda, kızgın bir fırının içine girmiş gibi yanıyordum sanki.

Devamını Oku
Hülyalı Gönül

Yine ayrılık vakti geldi sevdiğim. Ben, sensizliğe bir türlü alışamıyorum. Sen, benim her an yanımda olsan ya. Bazen, isyanımı özgürlük heykelinin üzerine çıkıp, oradan bütün dünyaya duyurmak istiyorum.

Seninle varım. Seninle tamım. Sensizlikte ise sadece bir hayaletim. Oysa ki seninle olduğum zamanlarda saatler saniye, aylar, gün haline geliyor. Seninle yaşadığım her an ve saniye benim için o kadar değerli ki.

Gözlerimin nasıl ışıl ışıl ettiğini görmüyor musun sevdiğim. Sana bakarken, o gözlerin içi cennet köşesi haline geliyor. Kalbim, bir kuşun kafesteki çırpınışları gibi kıpır kıpır atıyor.Yanında,elim ayağım titriyor, aklım bşımdan gidiyor. Aşk buymuş demek. Hiç başıma gelmemişti. Seninle, o güzel duyguyu tattım sevdiğim. Teşekkür ediyorum sana. Bu duyguyu tattırdığın için.

Devamını Oku
Hülyalı Gönül

ESKİ RADYO

Sanıyorum yaş ilerledikçe, insan anılarını daha çok hatırlıyor. O günleri yâd ediyor. Bende çok yaşıyorum bu durumu. Arkadaşlarla bir araya geldiğimizde eski günleri anıyoruz. İşyerimde daha önceden çalışıp emekli olan arkadaşlarımız aklımıza geldiğinde, onlarla yaşadığımız komik veya trajik olayları hatırlıyoruz. Sonra da içimizden derin bir şekilde “ Ah o günler ah! ” Diye geçiriyoruz. Bunu sadece ben değil, diğer arkadaşlarımın da aynı şekilde özlediğini hissediyorum.

Şöyle bir geriye doğru baktığımda, hakikaten arıyorum o zamanı. Ne değişti peki!

Devamını Oku
Hülyalı Gönül

Sevgili dostlarım, bu hikayeyi bizim yöreye yani Bolu- Mudurnu yöresine ait şiveyle yazmaya çalıştım. Aynı hikayeyi bir de anlaşılacak şekilde aynı sayfada okuyabilirsiniz.Sürç-i lisanım affola. Sevgilerimle.


Günden güne yoruluveriyom, Memed’im sağa gelüken.Bacaklarımın dermanu kesilüveriyo.Ahacık şudan şuraya ne va ki. Ev şura. Mezarlık bura. Yamacına oturuveremde ondan sora yapam hasbihalimizi..

Ah yaşlılık ah. Hiç gelmez bana dediydim emme hemencecik gelivedi. Da dün gızıdım. Şindi oldum bi gocagarı. Sağa, sağ iken heç anatmadıydım bunları. Meğerisem, sen kara toprağın altına girince anatacamışım zaar. Ben, genciken bi bakan bi daha bakadı. Çok güzelidim. Köy yerinde, öle ojeymiş, dudak boyasıymış nerde. Belime kada saçlarım varıdı. Onları bi daradım, iğne oyalı yemenimi de takadım başıma. Su dodurmaya gidedim. Köyün bütün deliganlıları arkamdan baka galırdı ağzı açık ayran torbası gibi.

Devamını Oku
Hülyalı Gönül

İşte o gün gelmişti. Ayrılık günü. En sevdiği varlığından ayrılma günü… Nasıl katlanacaktı onunla ayrı kalmaya. Onun kokusunu duymadan, ona sarılmadan, onu bağrına basmadan, nasıl uykuya dalacaktı.

Onun doğumuyla, anneliğin ne kadar değerli bir duygu olduğunu anlamıştı. Nasıl onsuz yaşayacaktı. Bu ruh hali, kalbini sıkıştırıyordu sanki. Gözleri doluyor ve ağlamaya başlıyordu hemen. Fakat başka çaresi yoktu. Kendine kızıyordu. Kaderine isyan ediyordu. Allah’a isyan ediyordu.

“ Neden Allah’ ım neden kocamı aldın elimden “ Diyordu. İnançlı bir insandı aslında. Günahtan korkar, isyan asla etmezdi oysa.

Devamını Oku
Hülyalı Gönül

15.04.2010

Güne, sabahın erken saatlerinde merhaba dedim. Yatağımdan, nedense çok yorgun kalkıyorum. İki- üç gündür yaşadığım, yoğun stresin de etkisi olabilir. Kırk bir yılın sonunda, benimle birlikte, ömrümün sonuna kadar arkadaşlık edecek, ikinci bir arkadaşla tanıştım.

Psikolojim, çok iyi sayılmaz bu günlerde. Her şey üst üste geliyor nedense. Benim, bundan sonra olur olmaz her şeyi kafama takıp, üzülme gibi bir lüksüm yok artık. Her zaman, güçlü bir insan olduğumu düşünürüm. Gerçekten de öyleyim. Her türlü, sıkıntıya, zorluğa karşı mücadele ettim. Ayakta kaldım. Yıkılmadım. Geriye dönüp baktığımda, kendime kızıyorum. Değmeyen insanlara, üzülmek gerektirmeyen olaylara, çok fazla üzülmüşüm.

Devamını Oku
Hülyalı Gönül

Canım,



Bu sana yazdığım, ikinci mektup… İlk mektubu aldığında ve okuduğunda, çok duygulanmış ve göz yaşlarını tutamamıştın. O an, o kadar doğaldın ki…Sana, sevgiyle baktım. Bir kez daha doğru bir karar verdiğimi anladım.

Devamını Oku
Hülyalı Gönül

İnsan kendisi için yaşamalı hayatı
Fedakar olmalı ama çok değil,
Sevgiyi dağıtmalı, çöp olmamalı!
Çöp sevgi değil, sevgi de çöp değil!
Korumalı onurunu,
Ezdirmemeli ayak altında,

Devamını Oku
Hülyalı Gönül

İş yaşamı ve ev yaşamının zorluklarını yaşayanlardan biriyim. Çalıştığım için evde alışagelmiş bazı görevlerimi,akşamdan yapmak zorunluluğu doğuyor haliyle. Maillerime her gün bakamasam da arada bir bakmaya çalışıyorum. Akşam, yemekten sonra bilgisayarımın başına geçtim. Maillerime bakarken, sevdiğim bir arkadaşımın maili dikkatimi çekti. Görünüşte insanı güldürecek ve eğlendirecek bir maildi.

Önce, okurken kahkahalarımı tutamadım. Mizahi yönden ele alınmıştı. Bir erkek resmi vardı ilanda. Esprili bir dille yazılmıştı. Aynı zamanda da itiraf dolu bir ilandı.

Onu kaçırışını, attığı dayakları, yaptığı eziyetleri sanki normal bir hareket gibi anlatıyordu.

Devamını Oku