Ruhumun iskeletidir onurum,
Onu ayakta tutar.
Dim dik duruyorsam sert rüzgarlar karşısında,
Ve tepelerimden eksik olmuyorsa kar,
Vardır elbet bir sebebi...
Gülüşümde perdeleniyorsa hayatın sırrı,
Son nefesimi versem bile bu bahar akşamında,
Güllere adımı ver, bülbüller beni şakısın.
Gül! Hep gül gülüm, dikenlere inat.
Yağmurlara inat,
Ölümüme bile gül be gülüm,
Ölümüne bile gül.
Gittiğin yerlere götür beni de,
Kaldığım yerler sen değil artık...
Yürüdüğüm caddeler, beklediğim durak,
Yemek yediğim lokanta, su içtiğim çeşme...
Pazardaki satıcı adını bağırmıyor artık,
Avazı çıktığı kadar...
Acılarla törpüledim yüreğimi,
Büyüdüm bak anne.
Senin o küçük kızın yok artık.
Haksızlığın her türlüsüyle karşılaştım,
Soru işaretleriyle dolu kurmacalarım oldu hayata dair.
İnandığım değerlere indirilen darbeler,
Özüme döndürdü, sözüme küstürdü beni.
Kabuğuna çekilmiş kaplumbağa yavrusu gibiyim,
Tek farkımız
Onun yaşayacağı uzun yılları var,
Benimse.....
Kaçmak kurtuluş değilmiş senden
Bir gül yüzün yadigar kalır serden
Yol almaz beden, hissetmeden ten
İçime kaçışlarım oldun şimdi sen...
Sözleri çalınmış bir şarkıyım,
Hayat şiirinden emanet alırım sözlerimi..
Söylenirken şarkılarda anlam bulurum..,
Anlamımı bulunca susarım,
Anlamımca susarım...
Sustuğum kadar birikir içime toprağım...
Zaman hiç geçmiyordu,
Gökler karanlık.
Göz gözü görmüyordu,
Türkte kahramanlık.
Şimşekler çakıyordu,
Ne geçmiş ne gelecek,
Ne de bugünümdeyim.
İçimdeki çelenklerle
Cenaze düğünümdeyim.
Yumruk yumruk olur bağrımda
Söyleyemediğim her cümlem.
I
Yollar üstüyüm,
Üstüm geçer her yolculukta
Bir kez daha uzaklaşırım mekan sandıklarımdan
Çıkarırım anıları sandıklarımdan...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!