Bana sorularla gelme,
Bana cevaplarla gel.
Kendine güvenmediğin kadar güven bana,
İnandığın kadar yüreğine,
İnan bana.
yürekten önce dile düşünce kelam
susuverdi kalem
ve ifadelerdeki abartılar günübirlik gezince
dost sohbetlerinde
mübalağa sanatı da terk eyledi dizeleri..
anlamını yitirdi leylanın saçını dalgalandıran meltem
Zorum, zorsun, zoruz bu hayata,
Eksiğiz ya da bir o kadar fazlayız hayata.
Yarım kalmışız satır aralarında,
Soru işaretini arayan cümleler gibi.
Zarfsız mektubuz bazen, pulsuz dilekçe,
Adam akıllı bir nedeniz belki,
lüks sayılabilecek keder girdaplarında gezinir insanoğlu
başkalarının hayallerini yaşadığını bilemeden,
doğrular yanlış artık yanlışsa doğru,
sözler keskin kılıçtan bile
bilemeden.
Şahitsiz, yargıçsız mahkemeler var zihnimde
Bİtmek bilmiyor duruşmalar,
Çıkmıyor herhangi bir karar,
Cevapsız sorular,
Kararsız bütün kararlar..
Bana kelimeler gönder, efsunlu kitaplardan,
Raflardan indir biçare mahkum duygularını,
Ya da bana bir çare gönder Yaradan..
Siyaha gark olmuş gündüz, göremem yarını...
Zelzele olur hücre odalarımda,
Göçebeyiz şu dünyada,
Göçebe...
Sıkı sıkıya pençelerimizi taktığımız hayatlarda da göçebeyiz.
Dünya da bir göçebe çadırından ibaret.
Hayat bir göç senaryosu değil midir zaten?
Yaz dedim,
öyle bir şeyler dile getir ki
sen dahi tanıma cümlelerini
hayretler içerisinde kal..
kendini koymadan ortaya
ortada yer alaraktan yaz….
Sen gidince boynu bükülüyor güllerin,
Baharın rengi değişiyor sen gidince.
Sen gidince güneş küsüyor maviye,
Gün dönüyor geceye sen gidince...
Gitmeler anlam kazanıyor
SEN GİDİNCE...
Seni seviyorsam,
Sen de beni sev diye değildir bu.
Bu, aşk gibi güzel bir duyguyla kalbimi tanıştırmak istemiş olmamdır ancak...
Senin için ağlıyorsam,
Sen bana acı diye değildir bu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!