Efkar demliyorum gözlerimde,
Yalnızlığı içiyorum son demine kadar..
Ve korktuğum sensizlik,
Hayaletim oluyor karanlık gecelerimin üzerine çöken.
Varlığın gibi yokluğun da dayanılmaz oluyor her geçen gün,
İçim ayrı söylüyor dilim başka telden,
Semaya baktım yarab mavi mi, beyaz mı, kara mı?
Sarma tabib sarma, bırak yaramı.
Vatan kan ağlarken ben nasıl yatayım?
Var git sorma derdimi, nasıl anlatayım?
Sanma ki yaram kanar, yüreğim ağlar.
Beklentiler ve gerçeklerin çatışmasını yaşıyorum,
Bunun adı olgunlukmuş.
Ama ben olgunlaşmak istemiyorum ki
Ben çocuk kalmak,
Çocuk mutluluklarını yaşamak istiyorum.
Affan dedeye para saysam
Hiçbir şey sana anlatıldığı gibi değil,
Gerçek dediğin senin bildiğin şey değil.
Teferruat her şey, teoride halkın kahramanları,
Sus, konuşma, aykırısın sen, aykırı..
Mekteplerde kaldı sanıyorsun sınıflar,
içinde yitik bir umudu taşır bu şehir,
binlercesini taşıdığı gibi taşır
ayrım yapmaz..
bir tarih taşır bu şehir bağrında...
kubbelerinden çağların haykırışları yükselir
haykıramaz ama....
yoruldum hayatın çetrefillerinden,
değiştirmeye çalışmaktan kemikleşmiş yargıları
basma kalıp kafaları.
ve sağıltmaktan
kabuk bağlamış yaraları..
iç hesaplaşmalarla geçiyor ömrü hikayen
saat dolduruyorsun zamanla savaşırken
renklerin tonları kadar mutsuzluğun tonları
bin hüzün çöker kente
gün geceye karışırken....
ve mutluluklar da gök kuşağı misali
Asi bir başkaldırışım ben, davamdan habersiz,
Pankartlarla sokaklarda boy göstermekteyim,
Çığlık çığlığa duvarlar, sebepli sebepsiz,
Yolsuzum, yol göstermekteyim.
Yürüdüğüm kaldırımların tozu ayaklarımda,
Yaşamın kenarından yürüyoruz,
Anayolları paralel geçtik...
Kavşaklarda ışıklara takıldık.
Trafik polisinin kolları hep ters istikametleri gösterdi bize,
Levhalar da bizden yana değildi,
Yollar da, ışıklar da
Duygusal iklimlerde boğuşuruz kendimizle,
Yok desek de
Varız...
Varlığımız,
Çizdiğimiz ve dışına çıkamadığımız
Sınırlarımız.....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!