Koşsan hayat suyunu gönlümün irşadına
Belki gelir seninle ömrüme bahar benim
Yaşanmamış yılların senle dursam şadına
Bu kaçıncı eylülüm söyler misin Yâr benim
Sensiz yağar ömrüme dört mevsimde zar benim
Her ıslık çalınca ıslak geceden
Varıp deryalara dalıp da gitme
Ardına düşerken bir pencereden
Gönlüme gizlerin salıp da gitme
Bir bakışın her bakışın dengidir
İnsanoğlu nice derdin hancısı
Kederden kedere batırır dünya
Özünde büyürse vuslat sancısı
Aklında hükmünü yitirir dünya
Sararınca yaprak, dala el olur
akşam olur hüzün çöker kör talihi çıkar ava
efkar sarar dört yanını eller olmaz derde deva
güz rüzgarı soğuk eser buğu tutar sefil yuva
bir bacadan ateş düşer içerdeki kurban üşür
akbabalar tüner dama insaf çürür vicdan üşür
Bırak ağarsın saçlar yaşlanmak kaderinde var
Hadi yalvar genç adam sabah olana kadar
Ben şair değilim ki şiirleri aşk kokan
Eski bir alışkanlık bir şeyler karalarım Sinemde bir ateşsin her gün ruhumu yakan
Ipıssız sokaklardan yükselir naralarım
Ben şair değilim ki şiirleri aşk kokan Bir yağmur damlasının buharıyım bir gölde Azınca yaraların ıssızlığımda yıkan
Kuruyup da gitmeden akşamüstü bir çölde
Tatlı dersen verir huzur
Dil kulun mihenk taşıdır
Hem insanı eder vezir
Hem her belanın başıdır
Dilden iner kalbe zikir
Duydum ki hakikat bir mumun içindeydi
Bende canımı verdim hakikat için değdi
***
Pervaneler eşk için hep yanmaya talipti
Hak için mağlup olan hakikatte galipti
eylülde buluşalım bana huzur ısmarla
bir muhabbet başlasın seher vakti tadında
dökülsün üstümüze şafağa biraz kala
bir müezzin muştusu sabâ makamlarında...
görünsün Ulubatlı, surlarında batılın
Beyaz kâğıtların kirli yüzüne
Bin yıllık çınarız yıkılmayız yaz
Bir tohum ekilmiş gönül özüne
İmanlıyız başa çıkılmayız yaz
Zalim olup doğru yoldan sapana Haktan gayri ne var ise tapana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!