Geceler seninle susunca her şey
Yalnız karanlığın kalıyor bende
Kendini hüznüme kaptırınca ney
Sanki acı acı uluyor bende
Geceler bu devran geçer mi sandın
Yazılmış kitaba ezelden beri
Allahın katında dinimiz İslam
Resuldür bu kutlu yolun rehberi
Kitabımız Kur'an canımız İslam
Dünya dedikleri sürgün yerimiz
Ben çocukken düşmüşüm annemin yakasından
Dört harfli geldiğinde iki yaşındaymışım
Bir gece beyaz adam kininde yıkanırken
Annemin beni örten kanında uyanmışım
Ben çocukken düşmüşüm babamın hırkasından
Bir yarasın içimizde çok derin
Bakışın oturmuş şurama çocuk
Dibinde yaşarız cehennemlerin
Zorunda bir zoru var ama çocuk
Geçince şehrinin sokaklarından
Yırtık kundura
Islak zemin
Kırık vazo
Soluk çiçek…
Kenar mahalle akşamlarında sarıldığım
Adı konulmamış huzursuzlukları yudumlar
Şu masiva perdesin afitabı akla kor
Varda oduna yanan ızdırabı gönle sor
***
kader bize her gün bir yol
çizer gurbetten gurbete
yazgısını yaşar her kul
gezer gurbetten gurbete
gönlümdeki deki gizli yara
Gitme;
sen gidersen, vebalini sırtlandığın yazgılar ölür
kaldırımda kediler, bir kaç misket, bir topaç,
ucundan koparılmış ekmeğin azizliği
ufacık parmakların yokluğunda kahrolur
Ey İblisin hasedinde, Kabilin hırsında, Karun'un tamahında yoğrulan günah
var da ihtiras girdabında boğulan er kişi otağında eğlen bana da günah
Ey kan kokulu merhamet sancısında yıkanmış oyuncak hayat,
kurşun gölgesi sıcağında ve bir çocuğun gözlerinde ıslanan gece,
kim farkında boğulduğunun… bizi affet
üzerine gece serpilmiş kuşların ıssızlığıdır hüznüm
günahı yazılmamış çocukların çığlığı
bülbülün şakıması uluması bir kurdun...
vaktin esrarına saklanmış cellatların
yelesinden tuttuğum gizemli kısrakları
o damından attığı hayal köşkümdür hüznüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!