Mavi ve Albatrostun Hikâyesi
Bir gün…
Bir kadın, bir adama:
“Çıkar şu efkâr kokan hırkanı üzerinden...”
diye fısıldadı — bakışlarını kaçırarak.
Ve adam cevap verdi:
“Bu hoyrat meltemde hırkalarımı çıkarırsam
gözlerimin çıplaklığını göreceksin.
Yıllardır içimde biriktirdiğim gözyaşlarını hissedeceksin.
Gözbebeklerimde kör ateşlerin çığlıklarına şahit olacaksın.
Sol omuzlarımda hayatımı zindan eden ihanetleri,
sırtımda izleri hâlâ duran hançerleri…
Eğer berraklaşırsam,
benlikten çıkar, kaybolurum.”
Bu sözleri sessizce
kadının yüreğine iliştirdi.
Kadın yine de ısrar etti:
“Azıcık çıkar o zaman…
Sonra yine giyersin hırkanı.”
Adam hafifçe eğildi,
ve kimsenin duymadığı,
kimsenin görmediğini sorarcasına sordu:
“Neden görüyorsun?”
Kadın gülümsedi.
Cevabı çoktan dudaklarında hazırdı:
“Çünkü ben maviyim.”
Genç adam gözlerini kaçırdı.
Bir sır gibi sordu:
“Renksiz birine, renk mi ol diyorsun?”
Kadın yalnızca bir “evet” dedi,
ama ardından dönüp ekledi:
“Ben hiç kimse değilim.
Her cümleni dikkatle okuyorum…
Her kelimeni anlıyorum.”
Adam iç geçirdi,
ve dedi ki:
“Benim ‘normal’ dediğim her cümle,
aslında bir ağırlık taşıyor.”
Kadın yine “evet” dedi.
Basit, ama her şeyi bilen bir evet.
Adam devam etti:
“Biliyor musun…
Ben bazen senden kaçıyorum.”
Kadın usulca:
“Farkındayım…”
dedi.
“Sonra dayanamayıp geri geliyorsun.
İçinde biriktirdiğin tüm kırgınlıkları anlatmak istiyorsun.”
Genç adam,
bir kırgınlığını daha paylaşmak üzereydi:
“Farz et ki ben bir albatrosum.
Okyanusları aştım...
Ama neden?
Okyanus mu güzeldi?
Yoksa okyanusun sonundaki mi?
Belki de…
Gökyüzünün okyanusa verdiği güzellikti beni çeken…”
Kadın, birkaç saniyelik bir sessizliğin ardından,
gözlerini kapattı ve iç çekerek dedi ki:
“Okyanusa atlamadan…
bunların hiçbirinin cevabını bulamazsın.”
Genç adam gülümsedi:
“Ben zaten okyanusta yaşıyorum.
Gördüklerim…
Duyduklarım…
Hissettiklerim…
Hiçbir zaman cevabını bulamadıklarım…
Anlatıp susturamadıklarım…
Susup düşündürdüklerim…
Hepsi,
sitemsiz bir bekleyişin
bir avuç tozdan ibaret kaygıları…”
Ve sonra döndü kadına:
“Benim normalim bile normal değilken,
senin gerçekliğin ne kadar gerçek olabilir?”
Kadın kahkaha attı.
Gözleri buğulu ama sesi netti:
“Boşuna ‘deli’ dediğinde aynaya mı bakıyorsun diyorum.”
Genç adam, geceyi bitirmeden son sözünü söylemek istedi:
“Birisi zamanında şöyle demişti:
‘Kimi yürüyen afettir,
kimisi afetin içindeki kıvılcım…’”
Ve o gece,
maviyle yorgun bir albatrostun hikâyesiyle
bir gülümsemede daha son buldu.
— Mehmet Bildir
25.01.2025
Mehmet Bildir
Kayıt Tarihi : 26.1.2025 00:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!