İnsanlığımdan, müslümanlığımdan
Türklüğümden utanıyorum
Yaşadıgım günlerden
Değerlendiremediğim zamanlardan
Doğrusu gençliğimden utanıyorum
Topraga can veren şehitlerimden
Ne diyeyim dünya sana
Mahkum ettin beni ona
Mendilin yok ağlayana
Nedir senin halin dünya
Bana kanan iflah olmaz
Nusret Gemisi görünmez oldu
Mayınlar serildi Çanakkale de
Elizabet zırhlıları gömüldü
Türkler tarih yazdı Çanakkale de
Ayaklar yalındı eller ise boş
Döküldü saçlarım düşüncem derin
Aylar yıllar oldu ben beni yerim
Ne hallere düştük kime ne derim
Başım bozuk sonum bozuk ben bozuk
Uzanıyor diller yüce divana
Hakikate karşı durur kız, ana
Terkedermi simsiyah bulutlar
0 berrak masmavi gök yüzünü
Korkunç karanlığı yırtarmı güneş
Bir ağustos sıcağında bunalan yüreğime
Ilık ılık seher yeli esermi bilmem
Birgün alurda
Oyumurcak halin heran gözümde
Sana olan sevgi benim özümde
Gülücükler eksilmesin yüzünde
Hep öyle kal yavrum öyle bileyim
Avuturum bu özlemin ümidiyle kendimi
O, simsiyah gözlerini düşünürüm durmadan
Başkaldır dı toprak kabardı deniz
Birer birer başa indi binalar
Kimileri Şehit oldu sevindi
Kimilerin yardımcısı dualar
Enkazın altında canlı ve cansız
Sınırsız sevdanı gömüp kalbine
Güzel bir sabırla bekle birtanem
Hayalinle eş tut beni kendine
Engin hülyalara dalıp birtanem
Her nereye baksan orada beni gör
Buram buram kan kokuyor her yanı
Şehitlerimin mekanı
Öksüzler yiğitler diyarı Anadolu
Kurumamış yetimlerimin gözyaşları
Ürkekliğe alışmış ümit var bakışları
Sanki yenik düşmüş düşmana
Ağlasam gözyaşı akmaz gözümden
Söz vermişim asla dönmem sözümden
Takatım kesilse kol ve dizimden
Bu vatan bizimdir bizim kalacak
Bu boz kırlar bu yaylalar bu dağlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!