Sana bıraktım söylenmemiş sözcükleri
Sana bıraktım yaşanmamış hayatımı
Sana bıraktım bütün güzellikleri
Bana yol göründü, kayıp gidiyorum.
Kaç vurgun, kaç acı çektiklerim?
Bir yenisini eklememeye merhamet eyle.
Gününü gün edemem,
Diğerleri gibi çekip gidemem,
Kabullenmek zor gelir bana
Bilirim ayrılık koymaz sana.
Bu kaçıncı hasretim?
Merak etme gülüm;
Sensizliğe talimliyim.
Adını sessizce, sensiz anarım,
Yasımı içimde kendim tutarım.
Aşkımı kâğıda döker,
Dün gece seni gördüm rüyamda;
Çamurdan ellerin vardı.
Gecenin yakasına yapışıp kalmıştın
Gözlerin kapalıydı, kirpiklerin oktu sanki.
Her elimi uzattığımda, kanattın beni.
Ben yaklaştıkça sen uzaklaşıyordun
Ne kadar kalabalık ortalık böyle
Ne çok sevenim varmış, bilememişim
Her yer neden? diye söylentileriyle
Kiraz ağacına takılıp asılı kalmış.
Bütün sevdiklerim gelmiş
Ben cenaze törenindeyim.
Kolum kanadım kırıkken yen içinde
Tamir ettin sen doğmayan her gecemde
Kahpe gülücükler varken dudağımda
Ah sen yâr geliver düşlerime
Dalgalar gibi çekip gitme aklarımdan
Bıktım her öğün, ağıt yakmaktan
Koyma yalnızlığım beni bir başıma
Dışarıdaki sağanak yağmur altında
Sırılsıklam kalakaldım akşamın koynunda.
Gözyaşlarımı gizledi damlalar
Buram buram keder kokuyor ruhum.
Hayâl kuramaz oldu özüm.
Suskun sanma dört duvarımı
Öylesine çığlıklarla sarılı ki...
Tabancamdaki tek sıkımlık kurşunum saklı
Acil durumlardaki sirenim pusuda.
Sensizlik vurduğunda beni
Gecelerim nöbette, ilk yardımcı gibi.
Bu gece balıkçı teknelerini saklıyorum
Allı pullu balıklar uykuya daldı.
Ay toplanıp durdu kendi kabuğunda
Bir dolunay, bir de ben yalnız kaldım gökyüzünde
Erkek gibi oldu savaşlarım hep,
Adam gibiydi kendimle hesaplaşmalarım.
Kırıp dökmek geliyor içimden her şeyi
Her yeri yarıp atmak geliyor diplere.
Güneşe inat gözümü kapatmak,
Aya inat bütün ışıkları yakmak geliyor.
Hiç yıldız kayarken izlediniz mi siz?
İzleyip te dilek tutabildiniz mi?
Çok teşekkür ediyorum.