Ey Mustafa Ceylan, gönül isimli
Has kitabın altın yaprağındasın.
Kan verdin, şan verdin, bitti can verdin;
Döndün, Elmadağ’ın toprağındasın.
05.07.2018
Gün karası elbet
Yokluk hissiyatı ıssız çekilen
Hissetmek aşk denen tatlı boşluğu
Sâki adlı hayat
Ver sarhoşluğu.
4 Aralık 2022’de aramızdan ayrılan yengem Şaziye Nazlı’nın anısına...
Birçok özel vasıf onda toplandı;
Cesaret, dobralık, emek ve denge.
Yürekler hasretle doldu, kaplandı,
Soyadları Kelek, kalpleri melek,
Eskimez dostumdur bu iki çocuk.
Hem gardaş, hem sırdaş, hem de meslektaş;
Birisi Semih’tir, birisi Selçuk.
Samsun Çarşamba’da doğdu bu sevda;
Başkenti sel aldı, bir hasret aktı.
Aşk ile buluştu Sema ve Sefa,
Mutluluğa giden yüzüğü taktı.
29.03.2023
Seni kül kıyılarında buluyorum
Olabildiğince dinmiş,
Işıkları kaçkın ama berrak.
Donuyorum;
Yağmakta olan kar damlacıklarının hız alıp
Camlarla çarpışmasının çıkarttığı seslerden.
23 Mayıs 2015‘de kaybettiğimiz Serde Tüfekçioğlu Nazlı anısına…
Hep kol kanat gerdi tüm eşe dosta
Ömrünce yâr oldu, vefâ gösterdi.
Yüce Mevlâ, kader denen hususta
Hastalık gönderdi, cefâ gösterdi.
Kal sergüzeştim kal,
Kendi gönül pınarında
Bu muydu koyup koyabileceğin hal ve gidiş orta yere?
Buralarda mıydı hasbihalite tavrın?
Kendi ömür kenarında
Bu muydu berdeste gidişatın yerli yersiz çok kere?
Kalktım, bir gece mesaisi biterken sabah
Uyuklarken sayıkladım belki seni erkenden
Tutanaklık suç işledim, düşlerimde dolaştım.
Seni sevdiğimi anımsadım gözlüğümü takarken.
Bir kedi geçiyordu yanından uzandığım sedirin.
Şiir;
Vazgeçilmez sevda.
Duyumsanan,
Özümsenesi tutku,
Derinliklere daldıran etki.
İçsel, ürkek ve hırçın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!