Sormadan edemem güzel çiçeğim,
Neden soldun böyle gazeller gibi?
Küsülür mü yaşamaya, meleğim?
Aşktan yaka çırpıp bezenler gibi.
Sen, güldün, konardı kuşlar dalına,
Kaplamış kalbini türlü kötü huy,
Girdiğin meclisi bozarsın, utan.
En candan dostları bir düşman gibi
Etmezsen, kendine kızarsın, utan.
Görsen ki kim kime 'merhaba' dedi,
küskün turnam kanat açmış, uçar yüceden yüce,
varıp engel olam desem, katar tutmuş da gider.
belki çektiği sitemler çok gitmiştir ki güce,
varıp gönlün alan desem, katar tutmuş da gider.
Şahin ile nâme yazsam, belki gider yaralar,
Yıllar oldu, ayrı düştüğüm dostlar
Bizi yâd eyleyip anarlar mı ki?
Bir mezar taşında adıma rastlar
Fatiha okuyup, yanarlar mı ki?
Yalnız kalıp, hülyalara daldıkça,
Ey sevgili hasret canıma yetse
Serimi sevdaya salar gelirim
Mecalim tükense soluğum bitse
Derdile kozumu böler gelirim
Tüm yollar dikenli, çakılsa taşsa
Ağlama, üzülme gül yüzlü canan
Gözlerinden akan yaşlara yazık.
Uykusuz geçirme gecelerini,
Bizi kavuşturan düşlere yazık.
Ağlamak yaraşır garip olana,
Kışlarını hiç sormayın Kars’ın.
Karadağın,Allahüekber Dağları’nın
Zemherisi bitmez.
İlikleri donduran ayazında donar tarih,
Al iken aka döner Kanlı tabyalar.
Medeniyetlerin göğsü gibi iner inler
Yunus gibi Mevlâ desem,
Mevlâna sıdk’iyle dönsem
Musa gibi koyun gütsem,
Tur’dan Duri Sina’ya dek.
Yakub’un hasrette gözü,
Dünyada dostum çok ozan kardaşım,
Biri diğerinden ziyade değil.
Yaşım kırka vardı, gezdim, dolandım
Hep yürüdüm amma, piyade değil.
Çok insan tanıdım akıllı-kaçık,
Ateşler düşmüş bağrıma, cayır cayır yanarım,
Satarım, alan bulunmaz,derdimin ah’zarını.
Her kahırın gün olur ki sonu gelir sanırım,
Gülsem bile dindiremem asla intizarını.
Gönlümü gülzar eyledim, sanmayalar ki diken,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!