Ölüm gelir beni sıkar,
Bu fakir ölümden korkar,
Yaşlılık belimi büker,
Ben ölümden korkuyorum.
Dünyada insanlar ebedi kalmaz,
Rabbini bilenler günaha dalmaz,
Cehennemi bilen uyku uyumaz,
Cehennemden koru Rabbim sen bizi.
Kibirli zengin biri,azarlar bir fakiri,
Gelir fakir kapıya,vermez bir meteliği,
Zavallı yoksul durup,ağlar hemen köşede,
Üzülür fakir sail,dua eder Rabbine.
Boyun uzun akan dağda ovada,
Doğarsın Sivas’dan bir ucun burda,
Can katarsın sen susuz çorağa,
Kızılırmak ne de güzel çağlarsın.
Dereler katılır onlarca yerden,
Merv şehri Kadısının,vardı bir güzel kızı,
Zengin ünlü kimseler,istemek için vardı.
Vermedi Kadı onu,bakınca gelenlere,
Vardı orda Kadının,bağına bakan köle.
Çınar Ey Koca Çınar,yetiştin nerelerde,
Bu taş avluda söyle,sen konuştun kimlerle?
Padişahlar taht kurdu,belki senin gölgende,
Yiğitler güreş tuttu,birbiriyle çimende.
Yaşar idi Yesribde,zengin yaramaz kimse,
Hayırlı bir iş için,yemek verdi ehline,
Kölesini çağırdı,al sen şu dört dirhemi,
Müsafire verelim,ziyade meyveleri.
Çıktı evden kölesi,hemen çarşıya vardı,
Kırıkkale'm şen şehir,
Senden geçer bir nehir,
Sana yetmiyor mehir,
Kırıkkale'm şen şehir.
Çok mutluydu bir zaman,Bağdat halkı şehirde,
Geçmedi uzun sene,kıtlık geldi millete,
Yerde otlar bitmiyor,bulut görülmez gökte,
Sonunda muhtaç oldu,halkı bir tek ekmeğe.
Alimler saydılar bir bir alametleri,
Kıyamete yakın olacak bütün işleri,
Halkın,milletlerin saydı ahvalini,
Bunlar olunca,bilin ki kıyamet çok yakın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!