Kırılgan bardakların
Hayata tutunuşunu izliyorum.
Kırılan bardakların
Parçalarını topluyorum.
Kesiliyor elim toplamaya çalıştıkça
Kalbim bir bardak misali,
Seni sevdiğimde doluyor,
Çok sevdiğimde ise taşıyor,
Ve sen gidince dayanamayıp kırılıyor.
Kim gelip onarabilir kalbimi,
Bir yokuş, çıkışı kolay inişi zor
Çıkışı turan ülküsü, inişi sosyalistler
Hak diye attığım adım da
Taş oldu kansızlar,
Yokuşumun başı dağdır
Tanrı dağıdır.
İnsanlar okudukça yaşlanır
Esralara da yoldaş gerek
Güzeldir bahçıvanın biçtiği çiçekler
Güneş parlatır denizin varlığını
Sen, sen misin? Yoksa etrafındakiler mi?
Metroda sesi yüksek, sessizlikle
Seni anıyorum derinliklerde
Çıkışlar kapalı, girişler yok
Yürüyorum yavaştan, iz bırakarak
Seni andıran suratlara
Bitkin, yorgun birazda umutluyum
Karışık, yoğun duygular içerisindeyim
Menfaatçilere karşı direnmekteyim
Yaşamla yüzleşirken
Bir umut ne zamana kadar var olur?
Soğuk havanın
Soluksuz yolculuğunda,
Kayboldum
Bir anda
Karanlık
En sevdiğin nimet ne diye sorsalar, mutluluk derdim
Her seferinde daha doyurucu oluyor
Aç kalsan iyi geliyor
Bulması zor değil
Araması zor
Fakat ne zaman yiyeceğin belli olmuyor
Gecenin ışığı vuruyor yüzüne
Sabahları
Güneş yetersiz kalıyor senin yanında,
Öyle güzel ve eşsiz ki
Yatağın üzerinde senin olman
Acılara dokunuyorum
Bana dokunmadan,
Kaçmayı bıraktım
Kovalamayı bırakmadan.
Mesele garip,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!