Seni gördüğüm an, güneş’in karardığı vakitti
Kapıların aralıkta olduğu zamanlar geliyor aklıma
Belki geri dönersin diye, dakikalarca beklediğim günler
Sana pişmanlığımı anlatmam gerekiyordu
Zaman, şelale gibi geriye aksa
Her şey yeni çiçek açana kadarmış.
İlk attığın tohumu, gözün gibi büyütüp,
Kendin gibi yetiştirdin, ta ki
Yeni tohum ekene kadar.
İlkler unutulmaz değil mi?
Ayaz vurur yüzüme geceleri
Tenim sahipsiz, Ömrüm vakitsiz
Yürümekten deli divane oldum
Sen hala yoksun yürüdüğüm yolda
Çukur derin, kalbim derin
Tükenmişlik var üzerimde
Küskünlük var,
Aldatılmışlık var,
Yetersizlikte var.
Katlanamıyorum görünmezliğe,
ararmış duvarlar
Yansımasıyla sönmüş gölgeler
Geride sadece benlikler
Seslerin çöküşüyle birlikte
Dalgalı saçlar
Her günüm ayrı bi’ karanlık
Ben o karanlıkta iğne arıyorum
Sanki bulacakmışım gibi,
Bir ışık geliyor karşıdan
Ve ben hemen koşuyorum
Halbuki gözlerimin duvardan yansıması imiş
Gece çöktü yine
Her zaman ki gibi
Ve ben
Sokaklardayım
Geçen günkü gibi
Hasretlik gönlümü
Bulantılarla dolması,
Karadeniz’i boş yapıyor,
Beni de yok yapıyor.
Gökyüzünün mavi olması
Dünyaya geldin ve bir ailen oldu
Sonra n’oldu,
Tanrı’nın verdiği hayatı
Senden almaya çalıştılar.
Büyüdün okula gittin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!