Yıllar geçti...
Yapraklar döküldü...
Zemheri bir soğuk çöktü ruhuma...
Yazın ateşinde yaktığın yüreğim şimdi ayazlarda...
Karlar bahara yetişmiyor...
Beyazlığını taşımıyor güzelliklere...
Hayat...
Neleri var ettin;
Zamanın kısacık dokunuşlarında
Neleri götürdün böyle benden?
Yanılmışım...
Bu büyük limana koyulmuş,
Küçük bir taş parçasıyım
Dalgalar vurmakta yüreğime
Ben ağlamaktayım
Yaşlar boşalmakta gözümde
Ufalanıp, parçalanmaktayım
Hükmü kılındı
Ahu_zar gönlün
Tende yangınlar
İçte derin kuyular…
Cavlak kaldı düşüncelerim
Elimdeki kimsesizliğimle
Sevgi ölümdür gönülde
Ve yürek tek kişilik bir mezarlık
Bense sana has kılınmış bir mezarcı
Sen çiçek bahçesini andıran
Mis kokulu bir cennet bahçesi
Fıstık yeşili düşlerdi seninle hayat
Uslanmaz çocuk misali sevimli
Nadide bir parıltıydı haylazlığın
Doğanın keskin kanunu gibiydin
Ayrılmanın mümkün olmadığı
Öyle kolaydır ki bulmak içimdeki gizleneni,
Bir neşter darbesiyle yarılmış
Kumaş misali katlanmış derim
Bir bütün halinde ki içimle
Öyle zor değildir seni bulmak içimde
Yüreğimi deşmene gerek kalmaz
İki ayrı yüz gibiyiz sen saçlarla kapalı ardım bense görür edasında çehremle
Birbirine ait birbirinden uzak
Sen içimdeki karanlığım bense yalancı aydınlığımla
Biz iki ayrı göz gibiyiz bakışları aynı olan
Onca yıl onca gün geçirdik seninle
Ömürlerimiz bir kılındı
Ne zaman yüreğime kırağı düşse
Sen ulaşamadığım tek el
Ne zaman karanlığın buzlaşmış mevsiminde
Tütsem titreyerek
Sen mevsimi başlatan tek yel
Her insan bir saksı almalı kendine
Bir avuç toprak,
Bir damla tohum
Gün gelirde
Hayattan bir şey isterse
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!