Saçıma düşürdüğün
Kırağı sabahları
İçimden çıkaramadığım
Tüm sözlerimi
Bırakıyorum
Yalancı yüreğinin
Hoyrat bir toprak parçasıydı
Üstünde yemyeşil otlar çimenler
Güneşe bakıp pırıl pırıl parlardı
Severdi hayatı,
Ne zaman bilirdi
Ne de hasret
Yaşamın karanlık tünellerine düştü yolum
Ne dönüp yeniden başlamaya takat,
Ne de ilerlemeye cesaretim var
Acının darbesini yemiş yüzlerle boyalı
Duvarların arasında,
Zifiri karanlıktayım
Üç noktalı hayatın,
Bulanık yankılarında
Milimle ilerlerken;
Söyle
Bana unutmayı anlat
Aklımı nasıl sustururum
Bu seni son görüşümdü...
Kaybedişimdi seni biliyorum...
Bu seni kaybedişimdi...
Giderken dahi ağzını bıçak açmıyordu
Suskundun....
Her zamanki gibi susuyordun karşımda
Önce tektek harfleri öğretin bana
Karıp hepsini kelimeler kurayım..
Kelimeleri öğretin bana,,,
Hamur yapıp yoğurayım
Anlamlara şekillere sokayım
Pişireyim yüreğimin izlerini
Yol bu....
Hayat yolu,,,
İnce bir çizgiden oluşan binbir çeşit yol bu...
Yolda hayatta bir çizgiden ibaret
Yaşadığımız her an ömrümüzdür..
Kader çizgimizi oluşturur...
Aramaktan vazgeçtiğimde tanıdım seni
Umutları yitirdiğimde...
Vazgeçtiğimde yaşamaktan.
Vazgeçtiğimde umutlardan,,,
Ansızın girdin hayatımın içine...
Önce kırılanlarını topladın yaşamımın..
Yapayalnız kaldım bu şehirde
Huzursuz ve mutsuz
Birazda uykusuz
Perişan bir haldeyim
Kırık dökük bir harabe misali,
Umursuzluğum umutsuzluğundan,
Yaşama değen tek bir parça bulamadığımdan,
Gülümseyecek takatimin kalmadığından
Yürüyecek yol bulamadığımdan
Umursuzluğum umutsuzluğumdan..
Bir parça aydığınlığım olmadığından,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!