Büyüyünce şair olmak isterdim,
Ah bilseydim;
Büyümek de iş değil,
Şair olmak da;
Hatta büyük şair olmak da iş değil,
Tüm iş büyük kalabilmekte;
Duygularım hallacı pamuğuna dönmüş,
Ellene ellene didik didik olmuş,
Önce alev alıp,
Sonra coss diye sönmüş,
Daha kötüsü,
Ne ölmüş,
İçindeki kibritleri çak hadi,
Karanlıkta bağırma;
Korkuyorum,
Yanındaki çocuk nerede?
Ekmek saçlı hani,
Çekirdek gözlü,
Göğün mavisinden,
Toprağın sadığına,
Duymazdım sesini
Çın çın öten haykırışlarda;
Ürkek bir martı konmuş dalgama,
Salınır durur,
'Ben sana mahkümum bilemezsin'
Der şair;
'Adını mıh gibi aklımda tutuyorum',
Sivrilikler seni anımsatıyor;
Çekici üstüne üstüne vuruyorum.
Yamulmuşluklardan bir dünya kuruyorum.
Merdivenden çıkarken,
Bir ışık çarptı gözüme;
Önümde uzanan yollar kara,
Karanlıkta çırpınan,
Aslında,
Benliğim miydi
Ne de zormuş meğer,
Toparlamak kafayı;
İnsancıklarla uğraşmak daha beter,
Yüz vermeyegör,
Kaprisler alır başını gider...
Deli eder adamı,
Kanadını karanlık ufuklara çırpma serçe,
Karanlık peşinden aydınlığı sürüklese de,
Söner gözlerinde ışıklar,
Kaybolursun...
İnce bir kurşun arşınlar bedenini…
Yüreğin ağzında, son nefesin boğazında
Bu nasıl bir çiledir;
Tarümar olur ömrüm de hasat vermez?
Harman yeli gibi yüzümü sıvazlar,
Yar, hasretin ince bir kesik olmuş;
Ne yöne dönsem, sızlar içim..
Gözlerimde kan kıvılcım alevler,
Yüreğimde soğumaya demlenmiş korlar,
Ah, aklımdan, seni unutmak geçer;
Mümkün mü?
Dağ başlarında acmış çiğdemlere benzer;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!