Haşim Kalender Şiirleri - Şair Haşim Kal ...

Dağ başı bir köyde başlar
Dert yumağı anılarım
Taşlarda garibi taşlar
Dert yumağı anılarım

Geçim derdi göçü zorlar

Ne güneş doğuyor ne ay doğuyor
Bu bahtı karalı kulun üstüne
Her bulut çöküşte ateş yağıyor
Geçtiğim dikenli yolun üstüne

Sönmüyor içimde dumansız yanar

Makamın büyüktür şeleğin ağır
Emre itaattir geldim müdürüm
Gerçeğe gözün kör kulağın sağır
Körle yattım şaşı oldum müdürüm

İster geçmişimi ivdele bir bir

Sıladan hal hatır sorarsın diye
Şöyle göz gezdirdim olan her şeye
Hizmette sınır yok ağaya beye
İşler düzeldikçe azdı vatandaş
Adamlık zor ise tozdu vatandaş

Kara kıl çadırda gördüğüm düşler
Keşke düş kalaydı ölene kadar
Yorup yorulmadan zahmetsiz işler
Güzeldi kendime gelene kadar

Meğer dönülmezmiş geldiğim yerler

O yalanda oyalandık
Her gün sona gidiyoruz
Bin bir renkle boyalandık
Bedelini ödüyoruz

Yarım uykulu ömürü

Çağlardı değişen üzerimizden
Mehmet değişmedi barışa gitti
Şehitlik nakıştır sözlerimizden
Ölmezdi son hale yarışa gitti

İkibin oniki on altı martta

Gecenin karanlığı çökdüğünde âleme,
El eleydi yıldızlar iniyordu dağlara.
Sessizlikte sözcükler ses verirken kaleme,
Bir kartalın sırtında konuyordu dağlara.

Ay doğdu hüzünlerim gülümsedi yüzüme

Bir demet gül ile düştüm yollara
Veremem eline almaz diyorlar
Baktım ağladığım giden yıllara
Geçer izi kalır silmez diyorlar

Biçare çöllerde su arar durur

Bakınca içinde kalbin okunur
İçilir fincanda kahve gözlerin
Ok olmuş kibrikler cana dokunur
Seçilir altında kahve gözlerin

Gülünce inciler sarar etrafı