Makam ve servet sahibi gemisiyle açık denizde
Bulur kendini yol alırken birden fırtınanın içinde
İnsanlar panik içinde beşik gibi sallanan gemide
Dalgalar, rüzgâr, fırtına, şiddetli yağmur bir de
Güverteye çıkar, sanki tufan; titrer korkudan
Bilge ile sabuncu bir gün yol arkadaşlığı yapar,
Dinle arası iyi olmayan sabuncu bir fırsat arar;
Sorabilir miyim? Kafamı kurcalayan bir soru var!
Bilge: “Ne demek arkadaşım sor, bunda ne var! ”
“ Söyler misin kardeşim, din ne işe yarar? ”
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde,
Belki benim dedem de vardır işin içinde;
Bilmiyorum kim, neden, ne yapar, nerede!
Kurnaz bir kral varmış herhangi bir yerde:
Günlerden olmayan bir gün kral bu ya;
Çok ilginç rüya görür bir peygamber;
Bir ses “Sabah bu şehri terk et! ”, der.
Hemen ardından beş emir daha ekler:
Sabah kalkan nebi yoluna devam eder.
Yolda rüyasını tek tek sayar şaşkınlıkla:
Münzevi koltuğuna yaslanıp
Keyifle televizyon izlerken
Yalnızlığını unutmaya çalışıp
Cama vurulur aniden
Canı sıkılan ihtiyar oflayıp
Tembelliğinden soyunurken
Dün akşam rüyamda
Geçmişimin kumsalında
Gözüm imdat aradı
Ayak izleri esrarlıydı
Sordum bu izler nedir?
Baharda uyanır ölüm uykusundan doğa,
Hazırlanır aşıkları kucaklayarak yataklığa,
Tertemiz duygular sunar aşıklara,
Haber uçurur daima kulaktan kulağa,
En güzel renkler okşar gözlerinizi,
Rafa kaldırdıklarınla doldu kitaplık
Sakın deme nerde kaldı insanlık
Aydınlanma yolunda bulundu karanlık
İki gönle seyran oldu samanlık
Zarafeti tepen kadın oldu askılık
Bizi bizden koparıp aldı hayranlık
Tarumar ediliyor yanımız, yurdumuz,
Çıkmak için yarına yok umudumuz,
Yol birse de unutmuş onu çoğumuz,
Bilgi ağacında asılı kalmış usumuz.
Yetiş Simurg Anka! Sende umudumuz.
Tarih namıyla içtiğim iksir
Kula kulluğa bire bir
Etti ta benliğime tesir
Hayatı da bana zehir
İstanbul, 21.02.2008
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!